Page 267 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 267

kanaryaları, bülbülleri, papağanları, atları, yunusları, gülleri, orkideleri,

          zambakları, karanfilleri, muzları, portakalları, elmaları, hurmaları,
          domatesleri, kavunları, karpuzları, incirleri, zeytinleri, üzümleri, şeftali-
          leri, tavus kuşlarını, sülünleri, renk renk kelebekleri ve bunlar gibi mil-

          yonlarca canlı türünden hiçbirini oluşturamazlar. Değil burada birkaçı-
          nı saydığımız bu canlı varlıkları, bunların tek bir hücresini bile elde ede-

          mezler.
             Kısacası, bilinçsiz atomlar biraraya gelerek hücreyi oluşturamazlar.
          Sonra yeni bir karar vererek bir hücreyi ikiye bölüp, sonra art arda

          başka kararlar alıp, elektron mikroskobunu bulan, sonra kendi hücre
          yapısını bu mikroskop altında izleyen profesörleri oluşturamazlar.
          Madde, ancak Allah'ın üstün yaratmasıyla hayat bulur. Bunun aksini

          iddia eden evrim teorisi ise, akla tamamen aykırı bir safsatadır.
          Evrimcilerin ortaya attığı iddialar üzerinde biraz bile düşünmek, üstteki
          örnekte olduğu gibi, bu gerçeği açıkça gösterir.



             Göz ve Kulaktaki Teknoloji

             Evrim teorisinin kesinlikle açıklama getiremeyeceği bir diğer konu
          ise göz ve kulaktaki üstün algılama kalitesidir.
             Gözle ilgili konuya geçmeden önce "Nasıl görürüz?" sorusuna kısaca

          cevap verelim. Bir cisimden gelen ışınlar, gözde retinaya ters olarak
          düşer. Bu ışınlar, buradaki hücreler tarafından elektrik sinyallerine

          dönüştürülür ve beynin arka kısmındaki görme merkezi denilen küçü-
          cük bir noktaya ulaşır. Bu elektrik sinyalleri bir dizi işlemden sonra
          beyindeki bu merkezde görüntü olarak algılanır. Bu bilgiden sonra

          şimdi düşünelim:
             Beyin ışığa kapalıdır. Yani beynin içi kapkaranlıktır, ışık beynin
          bulunduğu yere kadar giremez. Görüntü merkezi denilen yer kapkaran-

          lık, ışığın asla ulaşmadığı, belki de hiç karşılaşmadığınız kadar karanlık




                                                          Adnan Oktar (Harun Yahya)  265
   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272