Page 236 - Protein Mucizesi
P. 236

234      PROTEİN MUCİZESİ



                      malar başarısızlıkla sonuçlanacak ve Oparin
                      şu itirafı yapmak zorunda kalacaktı:
                      "Maalesef hücrenin kökeni, evrim
                      teorisinin tümünü içine alan
                      en karanlık noktayı oluştur-
                      maktadır." (Alexander I. Oparin,
                      Origin of Life, (1936) New York,

                      Dover Publications, 1953 (Rep-
                      rint), s. 196)
                           Oparin'in yolunu izle-

                      yen evrimciler, hayatın kö-
                      keni konusunu çözüme ka-
                      vuşturacak deneyler yap-
                      maya çalıştılar. Bu deneylerin en ünlüsü, Amerikalı kimyacı
                      Stanley Miller tarafından 1953 yılında düzenlendi. Miller,
                      ilkel dünya atmosferinde olduğunu iddia ettiği gazları bir
                      deney düzeneğinde birleştirerek ve bu karışıma enerji ekle-

                      yerek, proteinlerin yapısında kullanılan birkaç organik
                      molekül (amino asit) sentezledi.
                           O yıllarda evrim adına önemli bir aşama gibi tanıtılan
                      bu deneyin geçerli olmadığı ve deneyde kullanılan atmosferin

                      gerçek dünya koşullarından çok farklı olduğu, ilerleyen
                      yıllarda ortaya çıkacaktı. ("New Evidence on Evolution of Early
                      Atmosphere and Life", Bulletin of the American Meteorological
                      Society, c. 63, Kasım 1982, s. 1328-1330)

                           Uzun süren bir sessizlikten sonra Miller'in kendisi de
                      kullandığı atmosfer ortamının gerçekçi olmadığını itiraf etti.
                      (Stanley Miller, Molecular Evolution of Life: Current Status of
                      the Prebiotic Synthesis of Small Molecules, 1986, s. 7)

                           Hayatın kökeni sorununu açıklamak için 20. yüzyıl bo-
   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241