Page 241 - Protein Mucizesi
P. 241

ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)          239



                 Dolayısıyla doğal seleksiyon mekanizması hiçbir ev-
            rimleştirici güce sahip değildir. Darwin de bu gerçeğin far-
            kındaydı ve Türlerin Kökeni adlı kitabında "Faydalı değişik-
            likler oluşmadığı sürece doğal seleksiyon hiçbir şey yapa-

            maz" demek zorunda kalmıştı. (Charles Darwin, The Origin
            of Species: A Facsimile of the First Edition, Harvard University
            Press, 1964, s. 184)



                 Lamarck'ın Yanılgısı

                 Peki bu "faydalı değişiklikler" nasıl oluşabilirdi? Darwin,
            kendi döneminin ilkel bilim anlayışı içinde, bu soruyu La-

            marck'a dayanarak cevaplamaya çalışmıştı. Darwin'den önce
            yaşamış olan Fransız biyolog Lamarck'a göre, canlılar ya-
            şamları sırasında geçirdikleri fiziksel değişiklikleri sonraki

            nesle aktarıyorlar, nesilden nesile biriken bu özellikler so-
            nucunda yeni türler ortaya çıkıyordu. Örneğin Lamarck'a
            göre zürafalar ceylanlardan türemişlerdi, yüksek ağaçların
            yapraklarını yemek için çabalarken nesilden nesile boyunları
            uzamıştı.


                 Darwin de benzeri örnekler vermiş, örneğin  Türlerin
            Kökeni adlı kitabında, yiyecek bulmak için suya giren bazı
            ayıların zamanla balinalara dönüştüğünü iddia etmişti. (B.
            G. Ranganathan, Origins?, Pennsylvania: The Banner Of Truth
            Trust, 1988)


                 Ama Mendel'in keşfettiği ve 20. yüzyılda gelişen genetik
            bilimiyle kesinleşen kalıtım kanunları, kazanılmış özelliklerin
            sonraki nesillere aktarılması efsanesini kesin olarak yıktı.
            Böylece doğal seleksiyon "tek başına" ve dolayısıyla tümüyle
            etkisiz bir mekanizma olarak kalmış oluyordu.
   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245   246