Page 242 - Protein Mucizesi
P. 242
240 PROTEİN MUCİZESİ
Neo-Darwinizm ve Mutasyonlar
Darwinistler ise bu duruma kendilerince bir çözüm bu-
labilmek için 1930'ların sonlarında, "Modern Sentetik Teori"yi
ya da daha yaygın ismiyle neo-Darwinizm'i ortaya attılar.
Neo-Darwinizm, doğal seleksiyonun yanına "faydalı değişiklik
sebebi" olarak mutasyonları, yani canlıların genlerinde rad-
yasyon gibi dış etkiler ya da kopyalama hataları sonucunda
oluşan bozulmaları ekledi. Bugün de hala bilimsel olarak
geçersiz olduğunu bilmelerine rağmen, Darwinistlerin sa-
vunduğu model neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bu-
lunan milyonlarca canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz,
akciğer, kanat gibi sayısız kompleks organlarının "mutas-
yonlara", yani genetik bozukluklara dayalı bir süreç sonucunda
oluştuğunu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan
açık bir bilimsel gerçek vardır: Mutasyonlar canlıları geliş-
tirmezler, aksine her zaman için canlılara zarar verirler.
Çernobil, Hiroşima, Nagazaki'de meydana gelen dehşet verici
görüntüler tam olarak mutasyonların meydana getirdiği so-
nuçlardır. Düzgün yapıdaki organizmalar mutasyonların et-
kisiyle ölmüş veya şiddetli zarar görmüştür.
Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene
sahiptir. Bu molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi
etki ancak zarar verir. Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan
bunu şöyle açıklar:
Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararlıdırlar. Çok en-
der olarak meydana gelirler ve en iyi ihtimalle etkisiz-
dirler. Bu üç özellik, mutasyonların evrimsel bir geliş-
me meydana getiremeyeceğini gösterir. Zaten yüksek
derecede özelleşmiş bir organizmada meydana gelebi-
lecek rastlantısal bir değişim, ya etkisiz olacaktır ya da
zararlı. Bir kol saatinde meydana gelecek rasgele bir