Page 192 - Atatürk Ansiklopedisi 2. Cilt
P. 192
190
Atatürk Ansiklopedisi
E¤er Biz onu A’cemi (Arapça olmayan bir dilde) olan bir
Kur’an k›lsayd›k, herhalde derlerdi ki: “Onun ayetleri aç›k-
lanmal› de¤il miydi? Arap olana, A’cemi (Arapça olmayan
bir dil)mi?” De ki: “O, iman edenler için bir hidayet ve bir
flifad›r. ‹man etmeyenlerin ise kulaklar›nda bir a¤›rl›k var-
d›r ve o (Kur’an), onlara karfl› bir körlüktür. ‹flte onlara (san-
ki) uzak bir yerden seslenilir. (Fussilet Suresi, 44)
Atatürk’ün Laiklik ‹lkesi
Laiklik ‹lkesi ve ‹slam
Türkiye Cumhuriyeti, Anayasam›zda belirtildi¤i üzere “la-
ik” bir devlettir. Laiklik, tarihte ve günümüzde zaman zaman
yanl›fl anlafl›lm›fl ve yanl›fl uygulanm›fl bir ilkedir. Bu nedenle,
bu ilkeyi ve sonuçlar›n› detayl› olarak incelemekte yarar vard›r.
Öncelikle belirtilmelidir ki, laiklik ilkesinin temel amac›, top-
lumda inanç ve ibadet özgürlü¤ünü tesis etmektir. Laiklik, Dev-
letimizin vatandafllar›n› bir dini benimseme, bu dinin gerekleri-
ni yerine getirme ya da getirmeme konusunda kendi vicdanlar›
ile baflbafla b›rakmaktad›r; bu da onlara özgür bir seçim yapma
imkan› vermektedir. Bu ilke do¤rultusunda, Türkiye Cumhuri-
yeti’nin her vatandafl›, sahip oldu¤u inanca göre özgürce yafla-
ma ve ibadet etme imkan›n› ve güvencesini bulacakt›r.
1938 y›l›nda yay›mlanan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Onbe-
flinci Y›l› kitab›nda, Atatürk’ün sa¤l›¤›nda benimsenen ‘Laiklik
Prensibi’, flu flekilde izah edilmifltir:
“Milli ve içtimai hayata ferdin dinsiz, flu veya bu itikat sistemine
mensup oluflu, milli ve içtimai vazifesi bak›m›ndan ne bir kusur, ne de