Page 194 - Atatürk Ansiklopedisi 2. Cilt
P. 194
192
Atatürk Ansiklopedisi
bir fazilet say›lamaz. Türkiye’de dinin dünya ifllerinden ayr› tutuldu-
¤u, laikli¤in ilan oldu¤u andan itibaren, hiç kimse, hiçbir ibadete ic-
bar edilemez. Hiç kimse vicdan›n›n ilham› ile kabul etti¤i ibadetten
men olunamaz.” 14
Dikkat edilirse görülecektir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devle-
ti’nin sahip oldu¤u bu laiklik modeli, asl›nda ‹slam dininin
özüne de son derece uygundur. Çünkü ‹slam, inanç için özgür
iradeyi ve vicdani bir kabulü flart koflar. Bir insan›n ‹slam’› din
olarak benimsemesi tamamen kendi özgür iradesine ba¤l›d›r.
‹slam’› kabul ettikten sonra da, Kuran’da emredilen ibadetleri
uygulamas› ya da men edilen yasaklardan sak›nmas›; tama-
men flahs›n kendi vicdan›yla ilgilidir. Elbette Müslümanlar,
birbirlerini Kuran’da anlat›lan ahlaki vas›flar›n uygulanmas›
için uyarabilir, teflvik edebilirler. Ama bu konuda asla bir zor-
lama yap›lamaz, kifli bask› yoluyla dini uygulamaya yönlendi-
rilemez.
K›sacas› laiklik, bütün yurttafllar›n vicdan, ibadet ve din
hürriyetini güvence alt›na almakt›r. Atatürk’ün laiklik fikrini
aç›klayan Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Baflgil, bu konuyla ilgili ola-
rak flunlar› söylemifltir:
“En canl› cephesi ve en k›sa ifadesiyle laiklik, din hürriyetini ve bun-
dan do¤an vatandafll›k haklar›n› düflmanlar›na karfl› korumakt›r.
Devlet hayat›nda laikli¤in gayesi budur. Laik devlet, din hürriyetini
ve dindar› her çeflit sald›r›ya karfl› koruyan devlettir.”
Prof. Dr. Hamza Ero¤lu da laikli¤i, ‘din hürriyetinin ve
bundan do¤an haklar›n korunmas› ve teminat›’ için zorunlu
bir flart olarak göstermektedir. 15
Bunun aksi bir devlet modelini düflünelim: Örne¤in, insanla-