Page 130 - Doğadaki Mühendislik
P. 130

Doğadaki Mühendislik
                oluşmasına neden olur. Zaten bu nedenle sfenks güvesinin dolaşım
                sisteminin bu kısmına "soğutma halkası" adı verilmiştir.
                  Sfenks güveleri ile dev ipek güveleri kış güvelerinden 60 kat daha
                büyük bir kütleye sahiptir. Bu nedenle çok daha kolay ısındıkları dü-
                şünülebilir. Ancak beklenenin aksine bu güveler fazla ısıyı önce kafa-
                ya ve karın bölgesine sonra da bu bölgelerden havaya verirler. Diğer
                bir deyişle, kış güvelerindeki ısıtıcı mekanizmaya karşılık sfenks gü-
                velerinde soğutucu bir sistem vardır. Eğer kış güveleri sfenks güvele-
                rindeki gibi bir dolaşım sistemine sahip olsalar asla yaşayamazlardı.
                Bu iki güve türü arasındaki bedensel farklılık, Arabistan ve Sibirya ko-
                şulları için üretilen klimalardaki mühendislik ve tasarım farklılığına
                benzetilebilir.
                  Kış güvelerindekine benzer bir anatomiye sahip diğer bir tür de ça-
                dırlı tırtıl güveleridir. Bunların göğüs bölümlerindeki damar kıvrımı
                da kış güvesinde olduğu gibi "n" biçimindedir; ancak aşağı inen kol
                yukarı çıkan kola bitişik değildir. Bu ufak fark çadırlı tırtıl güvesinin
                ısı tutabilme yeteneğini etkiler ve sadece sıcak havalarda uçabilmesi-
                ne imkan tanır.
                  Görüldüğü gibi her iki canlının bedeninde de aynı sistem olmasına
                rağmen küçük bir fark önemli değişikliklere neden olmaktadır. Her
                iki canlı da yaşadıkları bölgeye en uygun vücut yapılarına sahiptirler.
                Bu durum evrimcilerin "tesadüfen oluşum iddialarını" çok açık bir şe-
                kilde yalanlamaktadır.
                  Evrimcilere göre tesadüfen oluşan gelişimler ile canlılar bu özellik-
                lerini kazanmışlar ve bir canlı başka bir canlıya dönüşmüştür. Buraya
                kadar verilen güvelere ait özelliklerden tek bir tanesi bile bu iddianın
                ne derece akıl ve mantık dışı olduğunun anlaşılması için yeterlidir.
                  Hiçbir tesadüf bir güvenin damar kıvrımlarının nasıl bir şekle sa-
                hip olacağını belirleyemez. Üstelik bu tesadüf şimdiye kadar var olan
                bütün kış güvelerinde aynı şekilde var olmalıdır. Bu da konunun ev-
                rimcilerin iddialarının geçersizliğini ortaya koyan başka bir yönüdür.



                                               128
   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135