Page 25 - Doğadaki Mühendislik
P. 25
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Özelliği olan, işe yarayan kimyasal bir maddenin kendiliğinden orta-
ya çıkması kesinlikle imkansızdır. Formik asidi düşünelim. Bu asitin
sentezlenmesindeki bir hata, kimyasalın antibiyotik özelliğini yitirme-
si demektir. Ayrıca ortaya zararlı başka maddelerin çıkma ihtimali de
vardır.
Durum böyleyken bu maddeyi karıncanın sentezlemiş olması ya da
bu asidin tesadüfen karıncanın vücudunda oluşmuş olması çok man-
tıksız bir iddia olur. Bunu bir kenara bırakarak asidin formülünün tam
gerektiği şekilde oluştuğunu varsayalım. Bu da hiçbir şeyi değiştirme-
yecektir, çünkü karıncanın vücudunda hem asit üretecek hem de ka-
rıncanın zarar görmesini engelleyecek korumalı bir sisteme de ihtiyaç
vardır. Dolayısıyla karınca bunların tümüne aynı anda sahip olmak
zorundadır. Bu durum karıncadaki bezlerin, evrimcilerin iddia ettik-
leri gibi, aşama aşama oluşmalarının mümkün olmadığını açıkça gös-
termektedir.
Bu canlıların hiçbirinin bu işleri kendi kendilerine yapmaları müm-
kün değildir. Gerçek şu ki, karıncalar var olan özellikleriyle bir anda
ortaya çıkmışlardır. Gerek formik asidi, gerek bunların üretimini ya-
pabilecek özellikteki bezleri gerekse de karıncaları sonsuz ilim sahibi
olan Allah yaratmıştır.
Kuşlara, karınca yuvalarına giderek formik asitten faydalanmaları-
nı ilham eden de Allah'tır. Allah tüm canlıların ihtiyacını bilen ve bun-
ların karşılığını eksiksiz olarak yaratandır. Allah, herşeyi sarıp kuşa-
tan olduğunu bir ayetinde şöyle bildirmektedir:
Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir,
bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah'ın herşe-
ye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle herşeyi sarıp-ku-
şattığını bilmeniz, öğrenmeniz için. (Talak Suresi,12)
23