Page 89 - Gerçeği Bilmek
P. 89
Harun Yahya (Adnan Oktar) 87
iba det le rin de tam bir sa mi mi ye ti ya ka lar. Bu olayın şuurunda olduğu
sürece dünyanın yıkıcı ve bozucu etkilerinden kurtulmuş olur. İlaç
içer, ama iyileştirenin Allah olduğunu bilir. Yemek yer, ama doyura-
nın Allah olduğunu bilir, yani aynı hayatı yaşamaya, gerçeğin farkın-
da olarak devam eder.
SAB Rİ: Mu rat çok gü zel, çok doğ ru söy lü yor sun ama şim di be ni
bu dün ya ya bağ la yan evim, işim, bun ca yıl dır ka zan dı ğım mal mülk,
ben ölün ce adı mı, so yu mu de vam et ti re cek olan ço cuk la rım hak kın da
bir şey söy le me din. Eğer bu söy le dik le ri ni ka bul eder sem bun la rın
asıl la rıy la mu ha tap ol ma dı ğı mı, yal nız ca zih nim de ki kop ya la rıy la
mu ha tap ol du ğu mu ka bul et mem ge re ki yor.
MU RAT: Sab ri Bey, is ter se niz bu gün bi raz bu ko nuş tuk la rı mız
üze rin de dü şü nün ve ya rın ya pa ca ğı mız son soh be te mut la ka ka tı lın.
Çün kü ya rın an la ta ca ğım şey le rin bü yük bir kıs mı si zi ve si zin gi bi
dü şü nen le ri il gi len di ri yor.
SAB Rİ: Ta bii, zevk le ka tı lı rım. Za ten bu ka dar açık bir ger çe ği ka -
bul et me mek ni ye tin de de ği lim; bu, göz gö re gö re ger çek ten kaç mak
olur. Ama tam ola rak öğ ren mek is te di ğim bir kaç de tay da ha var.
TOL GA: Her şe yin zih nim de olu şan al gı lar ol du ğu, dış dün ya ile
as la mu ha tap ola ma dı ğım, ruh ve Al lah'ın var lı ğı ko nu sun da be nim
ak lım da bir so ru işa re ti kal ma dı, ama uma rım ko nu yu da ha da iler le -
te bi li riz. Bu ara da ben de ye ni so ru lar ha zır la rım.
Sİ BEL: Mu rat, böy le muh te şem bir ger çek ne den ba zı in san la rı te -
dir gin edi yor? Hem de ger çek le re kar şı ku la ğı nı tı ka ma nın, gö zü nü
ka pa ma nın bir fay da sı ol ma dı ğı hal de!
MU RAT: Bu nu dü şün mek için bir gün vak tin var, ya rın bu luş tu -
ğu muz da sa nı rım bü tün so ru la rın ce va bı nı ver miş ola cak sın.