Page 127 - Risale-i Nur - İman ve Küfür Muvazeneleri
P. 127

YİRMİDÖRDÜNCÜ SÖZ                                                                              129

                ِ
             ِ
                                                            ِ
                                    ِ
                       ِ
                                                  ِ
                                                                ِ
                           ِ ِ
                                            ِ
             دادﻣ ﻭ كشﺮ    ع ةﻧز ﻭ كﺴف   ء   ﻧ    ٓاضر     ﻭ كقْﻠخ ددع  َكدمحب ﻭ كﻧاحبﺳ
               َ
                                             َ َ
                  َ َ
                         َ َ َ َ
                                          َ َ َ ْ
                                                    َ َ َ َ
                        ْ
                                                              ْ َ َ َ َ َ ْ ن
                         ِ ٓ   ك      ِ  ِ   ۪ ِ     ِ       ِ   ِ
                                          ِ َ
                                                         َ َ
                                                  َ
                       َ    ئاﻴبﻧَا     تاحﻴ۪بتَ     عﻴمجب  كحب ن نَ  ﻭ كتام    َك   ﻠ
                                   َ
                           َ ْ
                                                               َ
                                              َ
                                                    ن َ
                                        ْ

                                                  ِ ِ
                                      كتَﻜئَﻠﻣ  ﻭ  كئ   ٓاﻴلﻭَا  ﻭ
                                    ِ ِ ٓ
                                   َ
                                                      َ ْ
                                              َ َ َ
                                                 َ
            gibi hadsiz adedle Tesbih etmenin Hikmeti şu Sırdan anlaşılır.
            Hem  nasıl  bir  zabit,  bütün  neferatının  yekûn  Hizmetlerini
            kendi  namına  padişaha  takdim  eder.  Öyle  de:  Mahlukata
            zabitlik eden ve hayvanat ve nebatata Kumandanlık yapan ve
            mevcudat-ı  arziyeye  Halifelik  etmeye  kabil  olan  ve  kendi
            hususî  Âleminde  kendini  herkese  Vekil  telakki eden insan,
                                      ِ
                        ِ
               ۪
              يعت َ نَ      َكايا ﻭ  دب   عﻧ  َكايا      der.  Bütün  halkın  İbadetlerini  ve
             ن َ
                                     َّ
                       َّ
                             ن َ
                               ْ َ ن
                  ْ
            İstianelerini,  kendi  namına  Mabud-u  Zülcelal'e  takdim  eder.
            Hem
                         ِ
                                         ِ
                                     ۪
                                                     ۪ ِ
                         كتاقونﻠخﻣ     عﻴمج     تاحﻴ۪بتَ     عﻴمجب     كﻧاحبﺳ
                                                   ِ َ
                           َ
                               ْ
                        َ
                                                       َ
                                      َ
                                            َ
                                  ِ َ
                                                          َ َ َ ْ ن
                                                ْ
                                 ِ
                                             ۪
                                                 ِ ِ ِ
                                 كتاعونﺼﻣ     عﻴمج  ةنﺴْلَاب ﻭ
                                َ
                                                  َ
                                           ِ َ
                                   َ ن
                                                        َ
                                               َ
                                       ْ
            der. Bütün mevcudatı kendi hesabına söylettirir. Hem
                                  ِ
                               ِ
                                         ِ
                                              ِ ِ ٍ
                    ِ
                   ا َ َ َ ن َ      تانئاَﻜلا  تارذ ددعب دمح ن َّ َ      ﻣ   ٰ لع  ِلص  َّ    ه   م    ن    هﻠلَا
                      تِابَّكﺮﻣ ﻭ
                                   ٓ
                                      ْ
                                 َ
                                                                َ
                                            َّ َ َ َ
                                                               َ
            der.  Herşey  namına  bir  Salavat  getirir.  Çünki  herşey,  Nur-u
            Ahmedî (A.S.M.) ile alâkadardır. İşte Tesbihatta, Salavatlarda
            hadsiz adedlerin Hikmetini anla.

            ÜÇÜNCÜ  MEYVE:  Ey  nefis!  Az  bir  ömürde  hadsiz  bir
            Amel-i  Uhrevî  istersen  ve  herbir  dakika-i  ömrünü  bir  ömür
            kadar faideli  görmek istersen  ve âdetini  İbadete ve  gafletini
            Huzura  kalbetmeyi  seversen,  Sünnet-i  Seniyeye  ittiba  et.
            Çünki bir Muamele-i Şer'iyeye tatbik-i amel ettiğin vakit, bir
            nevi    Huzur    veriyor.    Bir    nevi    İbadet  oluyor.   Uhrevî
            Çok     meyveler      veriyor .     Meselâ :      Birşeyi     satın
   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132