Page 230 - Risale-i Nur - İman ve Küfür Muvazeneleri
P. 230
232 ÎMAN VE KÜFÜR MUVAZENELERİ
der: "Merak etmeyiniz, Sizin ebedî bir gençliğiniz var,
gelecek ve parlak bir hayat ve nihayetsiz bir ömür sizi
bekliyor. Ve zayi' ettiğiniz evlâd ve akrabalarınızla sevinçlerle
görüşeceksiniz. Ve ettiğiniz bütün iyilikleriniz muhafaza
edilmiş, mükâfatlarını göreceksiniz." diye, İman-ı Âhiret
onlara öyle bir teselli ve inşirah verir ki; her birinin yüz
ihtiyarlık birden başlarına toplansa, onları me'yus etmez.
Nev'-i insanın üçten birisini teşkil eden gençler,
hevesatları galeyanda, hissiyata mağlub, cür'etkâr, Akıllarını
her vakit başına almayan o gençler, Âhiret İmanını kaybet-
seler ve Cehennem azabını tahattur etmezlerse; hayat-ı
içtimaiyede Ehl-i Namusun malı ve ırzı ve zaîf ve ihtiyarların
rahatı ve haysiyeti tehlikede kalır. Bazı bir dakika lezzeti için
bir mes'ud hanenin saadetini mahveder ve bu gibi hapiste
dört-beş sene azab çeker, canavar bir hayvan hükmüne geçer.
Eğer İman-ı Âhiret onun imdadına gelse, çabuk Aklını
başına alır. "Gerçi hükûmet hafiyeleri beni görmüyorlar
ve ben onlardan saklanabilirim, fakat Cehennem gibi bir
zindanı bulunan bir Padişah-ı Zülcelal'in melaikeleri beni
görüyorlar ve fenalıklarımı kaydediyorlar. Ben başıboş
değilim ve vazifedar bir yolcuyum. Ben de onlar gibi
ihtiyar ve zaîf olacağım." diye birden, zulmen tecavüz
etmek istediği adamlara karşı bir şefkat, bir hürmet
hissetmeye başlar. Bu mananın dahi Risale-i Nur'da
bürhanlarıyla izahına iktifaen kısa kesiyoruz.
Hem nev'-i beşerin ehemmiyetli bir kısmı, hastalar ve
mazlumlar ve bizim gibi musibetzedeler ve fakirler ve ağır
ceza alan mahpuslar; eğer İman-ı Âhiret onların imdadına