Page 39 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 39

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)






                 dünyadaki 'tüm Deccali sistemler, derin devletler, şeytani örgütler ve illegal ya-
                 pılanmalar', İslam dünyası üzerinde oynamak istedikleri oyunlarda ve kirli hedef-
                 lerine ulaşabilmede 'münafıkları' kullanmışlardır. Çünkü münafık karakteri, bu

                 kirli organizasyonların alçakça oyunlarını ve kahpece tuzaklarını uygulayabil-
                 meleri için hayati bir önem taşır. Münafık, alçak, kalleş, kahpe, sinsi, sahtekar

                 ve adi karakterli, psikopat ve manyak ruhlu bir varlıktır. Dürüstlüğe, iyiliğe ve
                 doğruya savaş açmıştır. Ve üzerinde, şeytandan aldığı kahpe bir cesaret de vardır.
                 Çıkarlarına ulaşmada, kural tanımaz. Ahlaksızlıkta tanıdığı hiçbir imani, ahlaki,

                 etik ya da insani sınır yoktur. Gözü dönmüştür. Çıkar için her türlü alçaklığı
                 yapmaya, her türlü pis oyunu oynamaya hazırdır.

                     İşte bu alçak ve şeytani ruhu nedeniyle de, Deccali güçler, derin devletler ve
                 illegal örgütlenmeler için münafık, adeta biçilmiş bir kaftan gibidir. Zira kirli
                 işlerini yaptırmada en pervasız, hayasız ve ahlaksız yapıyı münafıklarda bulurlar.

                 Bu nedenle tarihin başlangıcından bu yana, gelmiş geçmiş tüm şeytani yapılanmalar
                 münafığı bulunmaz bir fırsat olarak nitelendirmiş ve tüm pis işlerinde ve şeytani
                 planlarını uygulamada, hep münafıkları kullanmışlardır.

                     Ne var ki şeytani yapılanmaların bu talebi tek taraflı değildir. Münafık da,
                 kendi sinsi planları doğrultusunda, sığınabileceği 'küfri bir güç' bulma arayı-
                 şındadır. Karşısındaki güç, ne kadar büyük bir yapılanmaysa ve dünya çapında ne

                 kadar büyük bir etkiye sahipse, münafık da onu gözünde o oranda büyütür. Ancak
                 münafığın aradığı 'legal ve dürüst bir güç' değildir. Çünkü dünyada eninde so-

                 nunda küfrün hakim olacağına inanır. Dolayısıyla da mutlaka onların safında yer
                 alması gerektiğini düşünür. bu yüzden de kendisi gibi, çıkarlarına kolay yoldan ve
                 sinsilikle, oyunla, entrikayla ulaşan; alçaklıkta, kahpelikte, adilikte sınır tanımayan

                 'şeytani bir yapılanmaya' sığınmak ister. İşte bu iki taraflı talep sonucunda da
                 ortaya, tarih boyunca her devirde etkisini göstermiş 'kahpe, alçak ve şeytani bir

                 ittifak' çıkar.
                     Derin devletler, İslam dünyasında oynamak istedikleri her alçakça oyunda
                 ve her türlü pis işlerinde münafıkları kullanmış, onların içten verdikleri şeytani

                 destek ile, Müslümanlara karşı kahpece düzenler kurmuşlardır. Ülkelerin yıkıl-
                 masında, parçalanıp bölünmesinde ve ele geçirilmesinde bu şeytani yapılanmalar
                 hep münafıkların içteki gücünden istifade etmişlerdir. Tarih boyunca devlet li-

                 derlerine tuzak kurarken, politikacılara baskı yapıp yönlendirirken, istedikleri
                 kişileri görevden aldırıp yerine kendi yandaşlarını getirirken onlara en büyük desteği
                 veren yine hep münafıklar olmuştur.








                                                                                                             37
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44