Page 111 - Altın Çağ
P. 111
Harun Yahya (Adnan Oktar)
değişim süreci sayesinde kendilerinden önce var olan bazı canlı türlerinden evrim-
leşerek meydana gelmiş olmalıdırlar. Ama eğer eksiksiz ve mükemmel bir biçim-
de ortaya çıkmışlarsa, o halde sonsuz güç sahibi bir akıl tarafından yaratılmış
olmaları gerekir. 43
Fosiller ise, canlıların yeryüzünde eksiksiz ve mükemmel bir biçimde ortaya
çıktıklarını göstermektedir. Yani "türlerin kökeni", Darwin'in sandığının aksine,
evrim değil Yaratılıştır.
İn sa nın Ev ri mi Ma sa lı
Evrim teorisini savunanların en çok gündeme getirdikleri konu, insanın köke-
ni konusudur. Bu konudaki Darwinist iddia, insanın sözde maymunsu birtakım
yaratıklardan geldiğini varsayar. 4-5 milyon yıl önce başladığı varsayılan bu süreç-
te, insan ile hayali ataları arasında bazı "ara form"ların yaşadığı iddia edilir.
Gerçekte tümüyle hayali olan bu senaryoda dört temel "kategori" sayılır:
1) Australopithecus
2) Homo habilis
3) Homo erectus
4) Homo sapiens
Evrimciler, insanların sözde ilk maymunsu atalarına "güney maymunu" anla-
mına gelen "Australopithecus" ismini verirler. Bu canlılar gerçekte soyu tükenmiş
bir maymun türünden başka bir şey değildir. Lord Solly Zuckerman ve Prof.
İn sa nın ev ri mi ma sa lı nı
des tek le yen hiç bir fo sil
ka lın tı sı yok tur. Ak si ne,
fo sil ka yıt la rı in san lar
ile may mun lar ara sın da
aşı la maz bir sı nır ol du -
ğu nu gös ter mek te dir.
Bu ger çek kar şı sın da
ev rim ci ler, ger çek dı şı
bir ta kım çi zim ve ma -
ket le re umut bağ la mış -
lar dır. Fo sil ka lın tı la rı -
nın üze ri ne di le dik le ri
mas ke le ri ge çi rir ve ha -
ya li ya rı may mun-ya rı
in san yüz ler oluş tu rur -
lar.
109