Page 331 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 331
YİRMİALTINCI MEKTUB – DÖRDÜNCÜ MEBHAS 333
gün başka bir Âlem kapısını açıyor. İman ise hem o şahıstaki her ferd-
ْ
in Nur-u Hayatıdır, hem girdiği Âlemin ziyasıdır. ا ْ َّلا ْ ِ ْ اْهٰلا ا ِ ْ لا ْ ise, o
للّ
ُ ٰ
Nuru açar bir anahtardır.
Hem insanda madem nefs, heva ve vehim ve şeytan hükmedi-
yorlar, çok vakit Îmanını rencide etmek için gafletinden istifade ede-
rek çok hileleri ederler, şübhe ve vesveselerle Îman Nurunu kaparlar.
Hem Zahir-i Şeriata muhalif düşen ve hattâ bazı İmamlar nazarında
küfür derecesinde tesir eden kelimat ve harekât eksik olmuyor. Onun
için her vakit, her saat, her gün Tecdîd-i Îmana bir ihtiyaç vardır.
Sual: Mütekellimîn Üleması; Âlemi, imkân ve hudûsun ünvan-ı
icmalîsi içinde sarıp zihnen üstüne çıkar, sonra Vahdaniyeti isbat ederler.
Ehl-i Tasavvufun bir kısmı, Tevhid içinde tam huzuru kazanmak için,
و
ْ
ْ َّلا ِ ْ اْد ْ ش ْ ه و ْ مْ لا deyip Kâinatı unutur, nisyan perdesini üstüne çeker, sonra
ْ
ه
ْ
ُ
ُ
tam Huzuru bulur. Ve diğer bir kısmı Hakikî Tevhidi ve tam Huzuru
ِ
bulmak için ْْهْو ُ ْ َّلاا ْ ج و ْ د ْ ُ ْ ٰلا ْ ْ وم diyerek Kâinatı hayale sarar, ademe atar,
sonra Huzur-u Tam bulur. Halbuki sen, bu üç meşrebden hariç bir Cadde-i
Kübrayı Kur'anda gösteriyorsun . Ve onun şiarı olarak ْْوهْ ُ ْ َّلا ِ ْ ادوصقمْ ْ لا
ُ
و
ْ
ه
ْ
َّلاا ِ ْ دو ْ ُ ْ لا ْ ْ م ْ ع ْ ب diyorsun. Bu Caddenin Tevhide dair bir bürhanını ve bir
ْ
ْ
ُ
muhtasar yolunu icmalen göster.
Elcevab: Bütün Sözler ve bütün Mektublar, o Caddeyi gösterir.
Şimdilik istediğiniz gibi azîm bir hüccetine ve geniş ve uzun bir bürhanına
muhtasaran işaret ederiz. Şöyle ki:
Âlemde herbir şey, bütün eşyayı kendi Hâlıkına verir. Ve dünyada
herbir eser, bütün âsârı kendi müessirinin eserleri olduğunu gösterir. Ve
Kâinatta herbir fiil-i icadî, bütün ef'al-i icadiyeyi kendi fâilinin fiilleri
olduğunu isbat eder. Ve mevcudata tecelli eden herbir İsim, bütün Esmayı
kendi Müsemmasının İsimleri ve Ünvanları olduğuna işaret eder. Demek
herbir şey, doğrudan doğruya bir Bürhan-ı Vahdaniyettir ve Marifet-i
İlahiyenin bir penceresidir. Evet herbir eser, hususan zîhayat olsa, Kâinatın
küçük bir Misal-i Musaggarıdır ve Âlemin bir çekirdeğidir ve Küre-i Arz'ın
bir meyvesidir. Öyle ise; o Misal-i Musaggarı,