Page 491 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 491

FİHRİST                                                                                                                     493

                                                                      Sahife No:

          Sırrını, şirin ve güzel bir temsil ile beyan eder.

                 İKİNCİ MES'ELESİ: ........................................................83-86

                 Vahdet-ül  Vücud  meşrebine  dair  gayet  mühim  bir  Hakikat  ve
          güzel bir izahtır. Vahdet-ül Vücuddan dem vuran ve o mes'eleyi merak
          eden, bu İkinci Mes'eleyi dikkatle okumalı. Çünki bu Vahdet-ül Vücud
          mes'elesi,  medar-ı  iltibas  olmuş  mühim  bir  meşrebdir.  Ve  Ehl-i
          Hakikatın medar-ı ihtilafı olmuş bir acib meslektir. Bu İkinci Mes'ele,
          onun  mahiyetini  gösterir  ve  isbat  eder  ki;  o  meşreb,  Ehl-i  Sahvın
          meşrebi  değil,  hem  en  yüksek  değil!  Ve  Ehl-i  Sahv  olan  Sahabe  ve
          Sıddıkîn ve Veresenin meşrebleri; Vahdet-ül Vücud meşrebinden daha
          yüksek, daha Selâmetli, daha makbul olduğunu isbat eder.

                 ÜÇÜNCÜ MES'ELESİ: ....................................................86-87

                 Tılsım-ı  Kâinatın  üç  Muamma-yı  Mühimmesinden  birisinin
          halline  muhtasar  bir  işarettir  ki:  O  muammalardan  birisi  Yirmidoku-
          zuncu Söz'de, ikincisi Otuzuncu Söz'de, bu üçüncüsü ise Yirmidördüncü
          Mektub'da  Kur'an-ı  Hakîm'in  Sırrıyla  tamamıyla  keşfedilmiş  ve  o
          muamma açılmıştır.

          O N D O K U Z U N C U    M E K T U B : ..................................88-221

                 Mu’cizat-ı  Ahmediyeye  (A.S.M.)  dairdir.  Üçyüzden  fazla
          Mu’cizatı  beyan  eder.  Bu  Risale,  Risalet-i  Ahmediyenin  (A.S.M.)
          Mu’cizesini beyan ettiği gibi, kendisi de O Mu’cizenin bir Kerametidir
          ki, üç-dört nev' ile Hârika olmuştur.

                 B  i  r  i  n  c  i  s  i  :  Nakil  ve  Rivayet  olmakla  beraber,  yüzelli
          sahifeden  (Haşiye)  fazla  olduğu  halde,  Kitablara  müracaat  edilmeden
          ezber  olarak  dağ  ve  bağ  köşelerinde,  üç-dört  gün  zarfında,  her  günde
          iki-üç saat çalışmak şartıyla mecmuu oniki saatte te'lif edilmesi Hârika
          bir  Vakıadır  ki,  bu  Risaledeki  Mu’cizat-ı  Ahmediyenin  (A.S.M.)  bir
          Şu'le-i Kerameti olmuştur.

                 İ k i n c i s i : Şu Risale, uzunluğuyla beraber ne yazması usanç
          verir ve ne de okuması halâvetini kaybeder. Tenbel Ehl-i Kalemi öyle
          bir şevk ve gayrete getirdi ki; bu sıkıntılı ve usançlı zamanda, bir sene
          zarfında civarımızda yetmiş adede yakın
                 ------------------
                 (Haşiye): Asıl nüshasına göredir.
   486   487   488   489   490   491   492   493   494   495   496