Page 486 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 486
488 MEKTUBÂT
Sahife No:
olduğundan, bu Mektub perişan görünüyor. Bu perişan Mektub
münasebetiyle Kardeşlerime ihtar ediyorum ki:
Bu küçük Mektubları hususî bir surette, hususî bazı
Kardeşlerime yazmıştım. Büyük Mektublar meydana çıktıktan sonra,
küçükler de umumun nazarına gösterilmesi lâzımgeldi. Halbuki
tanzimsiz, müşevveş bir surette idiler. Onlar ne hal ile yazılmış ise, öyle
kalması lâzım geliyordu. Sonradan tashih ve tanzim etmeye me'zun
değiliz! İşte bu Onbirinci Mektub, perişan bir surette, birbirinden çok
uzak dört mes'eleden ibarettir. Hem müşevveş, hem perişandır. Fakat
şâirlerin ve Ehl-i Aşkın, zülf-ü perişanîyi sevdikleri ve istihsan ettikleri
nev'inden, bu Mektub da -zülf-ü perişan tarzında- soğuk tasannu'
karışmadan, hararet ve halâvet-i asliyesini muhafaza etmek niyetiyle
kendi halinde bırakılmış.
BU MEKTUBUN BİRİNCİ MEBHASI
ِ
ف
ْ
ا
ي ْ ْ ض ْ ع ْ نا ْ ْ ك ْ نا ْ ي ْ ط ْ َّشلا َّ ِ ْ ا ْ ن ْ ْ ك ْ ي ْ د ْ Âyetinin bir Sırrını tefsir ile,
vesvese-i şeytana mübtela olan adamlara mühim bir ilâç ve merhemdir.
İKİNCİ MES'ELE
Barla Yaylası, Tepelice, çam, katran, karakavağın bir meyvesi
olup, Sözler Mecmuasına yazıldığı için buraya yazılmamıştır.
ÜÇÜNCÜ VE DÖRDÜNCÜ MES'ELELERİ
İ'caz-ı Kur'ana karşı medeniyetin aczini gösteren yüzer misal-
lerden iki misaldir. Kur'ana muhalif olan hukuk-u medeniyet ne kadar
haksız olduğunu isbat eden iki nümunedir.
ِ
B i r i n c i M i s a l : ْيْ ِين ْ ْ ا ْ ُلا ْ ن ْ ث ْ ظح ْ ث ْ ل ْ ُ ِ ْ مْ ْ ِر ك ِ ْ ف لل ْ َّذ Mahz-ı
Adalet olan Hükm-ü Kur'anî, kıza nısıf veriyor. Medeniyet, irsiyet
hususunda kızın hakkında fazla hak vermekle büyük haksızlık etmiş ve
merhamete muhtaç kıza zulmetmiş olduğunu kat'î bir surette isbat
ediyor.