Page 621 - Üst Akıl İngiliz Derin Devleti'nin İç Yüzü 1. Cilt
P. 621
ADNAN HARUN YAHYA
Erzurum Mebusu Durak (Sakarya) Bey ise, İslam tarihi boyunca
Türklerin ve Kürtlerin karıştığını, Anadolu'da ailelerin iç içe geçtiğini
anlatmıştır. 316
Mardin Mebusları adına Necip imzasıyla verilen bir takrirde, Lozan
Konferansı'nda özellikle Türklerle Kürtlerin yekvücut olduklarının
duyurulması istenmiştir. Van Mebusu Hakkı Ungan Bey de, Lozan'da,
Kürtlerin Türklerden ayırt edilemeyeceğinin savunulmasını istemiştir. 317
Sonuç itibariyle, gerek Musul bölgesindeki Kürt nüfusun, gerekse
Anadolu'daki Kürtlerin kendilerini Türklerden ayrı görmek gibi bir
durumları yoktu. Onları Türklerden ayırmak, tek kelimeyle imkansız-
dı. 318 Bölge halkı, eskiden olduğu gibi, alışmış oldukları şekilde Türk ve
Kürt olarak aynı çatı altında yaşamak, yani Türk yönetiminde kalmak
istiyordu. Hatta Arapların bile İngiliz mandası istemedikleri görülmüş,
"ya Türk idaresi ya istiklal" dedikleri gözlemlenmişti. Irak Hükümeti
tarafından askere alınan Kürtlerin her fırsatta Türk tarafına geçtikleri
sıkça rastlanan bir durumdu. 319
Savaştan önce, Musul, Kerkük, Süleymaniye ve Erbil'e kadar olan
bölümde yazı dili olarak Türkçe, Arapça ve Farsça kullanılıyordu. Kürt
dilinin ve Kürtçe yazının oluşturulması, bölgedeki İngiliz görevliler tara-
fından gerçekleştirilmiştir. Bir süre sonra yine İngiliz yetkililer tarafından
Kürtçe, bir iletişim aracına dönüştürüldü. Bölge halkı günlük hayatların-
da ve yazışmalarında Arapça ve Türkçeyi kullanmakta ısrar ederken,
İngiliz derin devleti tarafından Kürtçe ısrarı baş gösterdi. Gazetelerin
dahi Kürtçe çıkarılması şartı getirilmişti. Hatta yine İngiliz derin devleti-
nin çabaları ile, Türkçe yazı dilinden kaldırılmaya çalışılmış, özel yazış-
malarda kullanılmasına yasaklar getirilmiştir. İngiliz derin devleti, resmi
olarak Türk dilinin bölgede tasfiyesine çalışmış, Musul vilayetinde kasıt-
lı olarak Türklere ve Türkçeye yönelik kapsamlı bir yok etme politikası
uygulamıştır.
619