Page 102 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 102

100              KURAN’DA TEBLİĞ VE TARTIŞMA


              Mümin kişi yaptığı tebliğ yüzünden başka kişilerden ya da tüm
          bir kavimden tepki görebilir. Ama durmamalıdır, her türlü zorluğa,

          görünürdeki sonuçsuzluğa rağmen tebliği sürdürmelidir.
              Yeryüzünde elli yılı eksik olmak üzere bin sene yaşayan (Anke-
          but Suresi, 14) ve bu zamanın önemli bölümünü kavmine tebliğ
          yapmakla geçiren Hz. Nuh (as), bu konudaki sabrıyla en güzel
          örneklerden biridir. Hz. Nuh (as)'ın kavmine yaptığı tebliği anlatan

          sözlerini Allah Kuran'da şöyle haber verir:
              Dedi ki: "Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz
              davet edip-durdum."
              "Fakat davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı."

              "Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişim-
              de, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini
              başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gös-
              terip-direttiler.'
              "Sonra onları açıktan açığa davet ettim."
              "Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve ken-
              dilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim."

              "Bundan böyle" dedim. "Rabbinizden mağfiret isteyin;
              çünkü gerçekten O, çok bağışlayandır. (Nuh Suresi, 5-10)


              4. Hikmetli Konuşmak

              Konuşmada hikmet, yani özlü, isabetli, ihtiyaca yönelik, ikna ve
          tatmin edici, etkileyici bir biçimde konuşmak, büyük bir sanattır.
          Allah, Kuran'da sevdiği kullarına özel bir hikmet verdiğini bildirir.
          Örneğin Hz. Davud (as) için "Onun mülkünü güçlendirmiştik,
   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107