Page 82 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 82
80 KURAN’DA TEBLİĞ VE TARTIŞMA
İnanmak kişinin özgür iradesi ve isteğine bırakılacağından,
mühim olan onu gerçekler üzerinde düşünmeye sevk etmektir.
Doğruyu görebilmek için insanın önce konu üzerinde düşünmesi
gerekir. Bu nedenle mümin, tebliğ yaptığı kişiyi düşünmeye sevke-
dici tarzda konuşmalar yapmalıdır.
9. Atalarının Dininin Etkisinden Kurtarmak
İnsanlarda, içinde yaşadıkları toplumun yüzyıllar içinde meyda-
na getirdiği geleneğe uymaya, atalarından kalan örfü sürdürmeye
yönelik bir eğilim vardır. Eğer bu gelenek ve örf, Kuran'a uygunsa,
bunların yaşanmasında bir sakınca yoktur elbette. Fakat Kuran'da
bildirilen gerçeklere ters, İslam örfüne aykırı yönleri varsa -ki çoğu
zaman böyledir- Allah bunları yaşamayı yasaklar. Çünkü Müslüma-
nın yol göstericisi, Allah'ın indirdiği Kitap'tır; bu ilahi yol göstericiy-
le çeliştikleri takdirde, ne atalarının ne de başka "bilge" kişilerin
ortaya koydukları gelenek ve kurallar onun için hiçbir anlam ifade
etmezler. Aşağıdaki ayette Allah konuyu açıkça hükme bağlar:
Onlara; "Allah'ın indirdiklerine uyun" denildiğinde, der-
ler ki; "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz
şeye uyarız." Şayet şeytan, onları çılgınca yanan ateşin
azabına çağırmışsa da mı (buna uyacaklar)? (Lokman
Suresi, 21)
Dinin tebliğ edildiği kişiye de kuşkusuz bu önemli konu anlatıl-
malı, o kişi, "ataların dini" yerine saf ve katıksız bir biçimde Kuran'a
uymaya davet edilmelidir. Aksi halde İslam'ı kavraması ve uygula-
ması mümkün olmayacaktır.