Page 119 - İnsanın Apaçık Düşmanı Şeytan
P. 119

Adnan Oktar (Harun Yahya)


                Münafıklar da tıpkı şeytan gibi bilgi sahibidirler. Şeytan Allah'ın
             gücünü, cenneti ve cehennemi bilir. Münafıklar da tıpkı şeytan gibi,
             Allah'tan, O'nun varlığından, kitabından, hükümlerinden, hatta el-
             çisinden haberdardırlar. Kuran'ı ezbere bilen münafıklar bile olabilir.

             Ancak münafıklar da, şeytan da, önemli bir ilme sahip oldukları
             halde Allah'ın emrine karşı geldikleri için yaratılmışların en kötüleri
             durumuna düşerler. Sahip oldukları bilgi, onları bu cezadan kurtar-
             maz. Aksine bu bilgilere sahip olduktan sonra saptıkları için çeke-
             cekleri azap daha fazla artabilir. Münafıkların bir başka esrarengiz
             sapkınlıkları ise, Allah'ı ve elçiyi tanıdıktan sonra, kendi düşük akıl-
             larınca onları aldatıcılıkla itham etmeleridir. Ahzap Suresi'nde bil-

             dirilen münafıklar, düşman birlikleriyle karşılaştıkları zaman
             böylesine sapkın bir harekette bulunurlar. Unutulmaması gereken,
             bu kişilerin normal şartlarda, müminler gibi davrandıkları, görü-
             nüşte diğer müminlerle beraber elçiye itaat ettikleri, nefislerini zora
             sokacak bir ortam bulunmadığında kalplerindeki hastalığı gizleye-
             bildikleridir. Peygamber Efendimiz (sav) dönemindeki bir  sıcak
             savaş zamanında içlerindeki pisliğin nasıl dışa vurduğu bir ayette
             şöyle bildirilmiştir:

                Ha ni,  mü na fık  olan lar  ve  kalp le rin de  has ta lık  bu lu nan lar:
                "Al lah ve Re su lü, bi ze boş bir al da nış tan baş ka bir şey va at et -
                me di" di yor lar dı. (Ah zab Su re si, 12)
                Şeytanın Allah'ın varlığını bildiği halde isyan etmesindeki sapkın

             mantık, münafıkların başka hareketlerinde de görülür. Örneğin
             Allah'ın elçisini kabul etmenin yanı sıra, Allah'ın elçisine vahiy in-
             dirdiğine şahit olan münafıklar da vardır. Bu münafıklar vahyin
             doğruluğundan da emindirler. Hatta vahyin doğruluğundan o kadar
             emindirler ki, kalplerinde bulunan hastalığın elçiye yine vahiy yo-


                                          117
   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124