Page 35 - Evrimcilerin İtirafları
P. 35
Harun Yahya (Adnan Oktar) 33
Prof. Cemal Y›ld›r›m:
Ne var ki, do¤al seleksiyon kimi yönleriyle ne ilk ortaya at›ld›¤›nda ne
de bugün tart›flma konusu olmaktan kurtulamam›flt›r. Teologlar bir ya-
na, kimi biyologlar›n da evrimi aç›klamada bu düzene¤i yeterince doyu-
rucu bulmad›klar›n› biliyoruz. 63
19. yüzy›lda bilim adamlar› ço¤unlukla çal›flma odalar›nda ya da labo-
ratuvarlarda kapal› kald›klar›, do¤ay› do¤rudan tan›ma yoluna gitme-
dikleri için canl›lar›n salt savafl›m içinde oldu¤u tezine kolayca kap›l-
m›flt›r. Dünya çap›nda seçkin bir bilim adam› olan Huxley bile kendini
bu yan›lg›dan kurtaramam›flt›. 64
Bilimsel aç›dan bir baflka elefltiri de canl› dünyan›n bir çat›flma bir var ol-
ma savafl›m› oldu¤u sav›na iliflkindir. Gerçekten, organizmalar›n, özel-
likle ileri geliflmifllik düzeylerinde dayan›flma, dahas› "ifl birli¤i" diyebi-
lece¤imiz davran›fllar da sergilendi¤ini gösteren güvenilir pek çok göz-
lem ortaya konmufltur. Daha önemli bir üçüncü elefltiri do¤al seleksiyo-
nun aç›klay›c› bir ilke olarak yetersizli¤ine iliflkindir. Buna göre, amip-
ten insana uzanan tüm aflamalar›nda canl›lar, fizik ve kimya çözümle-
melerine elvermeyen ola¤anüstü bir düzen, ereksel (amaca yönelik)
bir e¤ilim sergilemektedir. Bunun, rastlant›sal varyasyonlar üzerinde
mekanik bir düzenek olan do¤al seleksiyonla aç›klanmas› olanaks›zd›r.
Örne¤in insan gözünü ele alal›m. Yap› ve iflleyifli bu denli kompleks, in-
ce ve yetkin dokunmufl bir organ›n, belli bir amaca yönelik hiçbir yara-
t›c› güç içermeyen salt mekanik bir düzenekle olufltu¤u olas› m›d›r? Sa-
nat, felsefe ve bilim çal›flmalar›yla uygarl›k yaratan insan›n do¤al selek-
siyonla evrimleflti¤i yeterli bir aç›klama olabilir mi? Annenin yavru sev-
gisini, hiçbir ruhsal ö¤e içermeyen "kör" bir düzenekle aç›klamaya ola-
nak var m›d›r? Biyologlar›n (bu arada Darwinistlerin) bu tür sorulara
doyurucu yan›t verdiklerini söylemek güçtür, kuflkusuz. 65
J. B. S. Haldane (Ünlü evrimci biyolog):
fians varyasyonlar›na dayanan do¤al seleksiyonun kendi bafl›na evrimi
tümüyle aç›klad›¤› düflüncesine kat›lmakta tereddütümüz var. 66