Page 167 - Kuran'da İhlas
P. 167

Harun Yahya (Adnan Oktar)


            lar da mu tas yo nun en sık gö rü en et ki si de kan ser dir.) El bet te
                                       l
            tah rip edi ci bir me ka niz ma "ev rim me ka niz ma sı" ola maz. Do ğal
              l
            se ek si yon ise, Dar win'in de ka bul et ti ği gi bi, "tek ba şı na hiç bir
                                    l
            şey ya pa maz." Bu ger çek biz e re do ğa da hiç bir "ev rim me ka niz -
            ma sı" ol ma dı ğı nı gös ter mek te dir. Ev rim me ka niz ma sı ol ma dı ğı -
                                      l
            na gö re de, ev rim de nen ha ya i sü reç ya şan mış ola maz.


              Fo sil Ka yıt a rı: Ara Form ar dan Eser Yok
                                    l
                       l
              Ev rim te ori si nin id dia et ti ği se nar yo nun ya şan ma mış ol du ğu -
                                               l
            nun  en  açık  gös ter ge si  ise  fo sil  ka yıt a rı dır.Evrim  teorisinin
            bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirlerinden türemiş-
            lerdir. Önceden var olan bir canlı türü, zamanla bir diğerine
            dönüşmüş  ve  bütün  türler  bu  şekilde  ortaya  çıkmışlardır.
            Teoriye göre bu dönüşüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir
            zaman dilimini kapsamış ve kademe kademe ilerlemiştir.
              Bu du rum da, id dia edi en uzun dö nü şüm sü re ci için de sa yı -
                                  l
            sız "ara tür er"in oluş muş ve ya şa mış ol ma a rı ge re kir.
                      l
                                                  l
              Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir
            yandan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-
            yarı sürüngen canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen özel-
            liklerini taşırken, bir yandan da bazı kuş özellikleri kazanmış
            sürüngen-kuşlar ortaya çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş süre-
            cinde oldukları için de, sakat, eksik, kusurlu canlılar olmalıdır.
            Evrimciler geçmişte yaşamış olduklarına inandıkları bu hayali
            varlıklara "ara-geçiş formu" adını verirler.
              Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunla-
            rın  sayılarının  ve  çeşitlerinin  milyonlarca  hatta  milyarlarca


                                       165
   162   163   164   165   166   167   168   169   170   171   172