Page 173 - Siyonizmin Felsefesi
P. 173

171









                 olanlar, Müslüman dininin do¤du¤u ilk günden itibaren, ayn› dö-
                 nemdeki H›ristiyan Avrupa'dakilerin ak›llar›n›n ucundan bile
                 geçmeyecek bir rahatl›k ve güven içinde yaflam›fllard›r... Musevi-
                 ler ve H›ristiyanlar, gerek ‹slamiyet'in en parlak, gerek daha son-
                 raki dönemlerinde, hatta günümüze kadar uzana gelen örnekler-
                 den görebilece¤imiz gibi, ‹slam devlet örgütü içinde en yüksek
                 mevkilere kadar gelebilmifllerdir. Yahudiler, bugün bile H›risti-
                 yan Avrupa'da hala kendilerine yasaklanm›fl onurlu mevkilere ve
                 haklara, ‹slam devlet bünyesi içinde her zaman sahip olabilmifl-
                 lerdir. H›ristiyanlar ve Yahudiler, sarayda çok yüksek düzeydeki

                 görevlerde sorumluluklar yüklenmifller, ço¤u kez halifelerin da-
                 n›flmanl›¤›n› yapm›fllar, özellikle Do¤u'da çok sayg›n bir yeri olan
                 doktorluk u¤rafl›nda sivrildikleri gibi s›k s›k halifenin baflhekim-
                 li¤ine getirilmifllerdir... Ayr›ca H›ristiyan ve Yahudi bilim adam-
                 lar›, ‹slam bilim adamlar› ile dostane iliflkiler kurmufllard›r; gerek
                 dini, gerekse hukuki, t›bbi ve do¤al-bilimsel konular, büyük bir
                 özgürlük içinde ve çok içtenlikli, her türlü resmiyetten uzak bir
                 aç›kl›kla tart›fl›labilmifltir; böyle bir iliflki, birçok H›ristiyan devle-
                 tinde hala imkans›zd›r... ‹slam ‹mparatorlu¤u, düflünce özgürlü-
                 ¤ünün ve kültürün en üst düzeylerine ulaflabilmifl olman›n mut-
                 lulu¤unu yaflam›fl ve Do¤u; koyu, tutucu bir karanl›¤a gömül-
                 müfl Avrupa'ya bilginin ›fl›¤›n› tafl›m›flt›r.
                 Bu yorumlarda da belirtildi¤i gibi, ‹slamiyet ilk dönemlerinden
             itibaren, farkl› yap›lar› ayn› çat› alt›nda birlefltirecek, huzur içinde ya-
             flatacak bar›fl ve hoflgörü ortam›n› sa¤lam›flt›r. Bu ortam›n en büyük

             dayana¤› ve güvencesi de Allah'›n Kuran'da iman edenlere emretti¤i
             ahlakt›r. Allah, bir ayette di¤er dinlerin mensuplar› hakk›nda flöyle
             buyurmaktad›r:
                 fiüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, H›ristiyanlar ve sabiiler(den
                 kim) Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulu-
                 nursa, art›k onlar›n Allah kat›nda ecirleri vard›r. Onlara korku
                 yoktur ve onlar mahzun olmayacaklard›r. (Bakara Suresi, 62)

                                      Harun Yahya
   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178