Page 216 - Kehf Suresinden Ahir Zamana İşaretler
P. 216
ler sonucunda oluştu, atomlar biraraya geldi ve bu görüntü oluşturan aleti meydana
getirdi dese ne düşünürsünüz? Binlerce kişinin biraraya gelip yapamadığını şuursuz
atomlar nasıl yapsın?
Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan alet tesadüfen olu-
şamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntünün de tesadüfen oluşamayacağı çok
açıktır. Aynı durum kulak için de geçerlidir. Dış kulak, çevredeki sesleri kulak kep-
çesi vasıtasıyla toplayıp orta kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimlerini güç-
lendirerek iç kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik sinyallerine dönüş-
türerek beyne gönderir. Aynen görmede olduğu gibi duyma işlemi de beyindeki
duyma merkezinde gerçekleşir. Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin,
ışık gibi sese de kapalıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürültülü de
olsa beynin içi tamamen sessizdir. Buna rağmen en net sesler beyinde algılanır. Ses
geçirmeyen beyninizde bir orkestranın senfonilerini dinlersiniz, kalabalık bir orta-
mın tüm gürültüsünü duyarsınız. Ama o anda hassas bir cihazla beyninizin içinde-
ki ses düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessizliğin hakim olduğu görülecektir.
Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kullanılıyorsa, ses için
de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir. Ses kayıt cihazları, müzik setleri,
birçok elektronik alet, sesi algılayan müzik sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır.
Ancak, tüm teknolojiye, bu teknolojide çalışan binlerce mühendise ve uzmana rağ-
men kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır. En büyük
müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli müzik setini düşünün. Sesi kaydettiğin-
de mutlaka sesin bir kısmı kaybolur veya az da olsa mutlaka parazit oluşur veya
müzik setini açtığınızda daha müzik başlamadan bir cızırtı mutlaka duyarsınız.
Ancak insan vücudundaki teknolojinin ürünü olan sesler son derece net ve kusur-
suzdur. Bir insan kulağı, hiçbir zaman müzik setinde olduğu gibi cızırtılı veya para-
zitli algılamaz; ses ne ise tam ve net bir biçimde onu algılar. Bu durum, insan yara-
tıldığı günden bu yana böyledir. Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görün-
tü ve ses cihazı, göz ve kulak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı olamamıştır.
Ancak görme ve işitme olayında, tüm bunların ötesinde, çok büyük bir gerçek daha
vardır.
Bey nin İçin de Gö ren ve Du yan Şu ur Ki me Ait tir?
Beynin içinde, ışıl ışıl renkli bir dünyayı seyreden, senfonileri, kuşların cıvıltıla-
rını dinleyen, gülü koklayan kimdir?
İnsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen uyarılar, elektrik sinyali
214