Page 81 - Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
P. 81
Adnan Oktar (Harun Yahya)
ise açıktır. Firavun ve çevresindekiler de, Hz. Musa ve Hz. Harun
için benzer bir yönteme başvurmuşlardır:
Dediler ki: “Bunlar her halde iki sihirbazdır, sizi sihirleriyle yur-
dunuzdan sürüp-çıkarmak ve örnek olarak tutturduğunuz yo-
lunuzu (dininizi) yok etmek istemektedirler.” “Bundan ötürü,
tuzaklarınızı biraraya getirin, sonra gruplar halinde gelin; bugün
üstünlük sağlayan, gerçekten kurtuluşu bulmuştur.” (Taha Suresi,
63-64)
Bir başka ayette ise Firavun’un tüm dinsizliğine ve zalimliğine
rağmen şöyle dediği bildirilmektedir:
Firavun dedi ki: “Bırakın beni, Musa’yı öldüreyim de o (gitsin)
Rabbine yalvarıp-yakarsın. Çünkü ben, sizin dininizi değiştir-
mesinden ya da yeryüzünde fesat çıkarmasından korkuyorum.”
(Mümin Suresi, 26)
Firavun’un bu sözlerinde samimi olmadığı, ancak bunu halkın
gözünü boyamak için söylediği açıktır. Çünkü asıl din ahlakını or-
tadan kaldırmak isteyen, yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıka-
ran, insanlara zulmeden kendisidir.
Hz. Musa dışında da pek çok elçi benzer yalanlarla iftiraya ma-
ruz kalmıştır. Bu mübarek elçilerden biri de Hz. Nuh’tur. Ayetlerde
şu şekilde bildirilmektedir:
Kavminin önde gelenleri: “Gerçekte biz seni açıkça bir ‘şaşır-
mışlık ve sapmışlık’ içinde görüyoruz” dediler. O: “Ey kavmim,
bende bir ‘şaşırmışlık ve sapmışlık’ yoktur; ama ben alemlerin
Rabbinden bir elçiyim.” dedi. (Araf Suresi, 60-61)
Kavimleri tarafından aynı yalanlarla suçlanan elçilerden ve salih
Müslümanlardan bazıları ise Kuran’da şöyle bildirilmiştir:
79