Page 86 - Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
P. 86

Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar


             son derece basit karakterli bir insan olduğu açıkça belli olmaktadır.
                İşte tarih boyunca inkarcılar Firavun’un Hz. Musa’ya yönelttiği
             tarzda iftiralarla, hakaret dolu sözlerle, yalanlarla müminleri üze-

             bileceklerini, onları yılgınlığa ve ümitsizliğe sürükleyebileceklerini
             zannetmişlerdir. Oysa müminler için inkarcıların en ağır sözleri
             dahi, ahirette kendilerine sevap olarak dönecek, sabır gösterilmesi
             gereken birer tavırdır. İnkarcılar bu sözleri inananlara zarar ver-
             mek için sarf ederler ama aslında büyük bir gaflet içinde inananla-

             rın ahiretteki derecesini artırmaktadırlar.
                Müminler bu sözlere gösterdikleri sabırla, güzel tavırlarla, güzel
             sözlerle eğitilmekte ve cennete layık bir manevi olgunluğa erişmek-
             tedirler. Ayrıca inkarcıların bu tarz saldırılarına muhatap olmaları,
             müminlerin samimiyetlerinin, güçlü imanlarının bir göstergesidir;
             nasıl kendilerinden önce yaşamış salih müminler böyle suçlamala-

             ra maruz kaldılarsa, onlar da Allah’ın bir kanunu olarak benzer im-
             tihanları yaşamaktadırlar. Bu açıdan bakıldığında inkarcıların ha-
             karetleri, iftiraları ya da yalanlarıyla suçlanmak ve bunlara sabır
             göstermek müminler için büyük bir şereftir. Firavun gibi, dünya-
             daki zenginliklerine ve güçlerine güvenen, ahireti unutan insanlar

             ise, bu gerçekleri asla göremezler. Onların büyük kısmı da ancak
             Firavun gibi öleceklerini anladıkları vakit, kibirlerini bir kenara bı-
             rakıp, pişmanlığa kapılırlar. Ancak insanın ölüm anındaki pişman-
             lığı ve geri dönüşü insana ahirette hiçbir fayda getirmez. Bu neden-
             le Firavun gibilerin sonları her insana ibret olmalıdır. Dünyada sa-
             hip olunan maddi herşey geçicidir ve insana ahirette hiçbir fayda
             sağlamaz. Kalıcı ve karlı olan ise insanın takvası ve güzel ahlakıdır.

             Dünyada sahip olduklarıyla büyüklenen ve Allah’ın gönderdiği el-
             çiyi yalanlayan, ona hakaret dolu sözler sarf eden Firavun’un ve

                                           84
   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91