Page 82 - Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
P. 82
Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
Dediler ki: “Ey Salih, bundan önce sen içimizde kendisinden
(iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin. Atalarımızın taptığı
şeylere tapmaktan sen bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, se-
nin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz.”
(Hud Suresi, 62)
Doğrusu, ‘suç ve günah işleyenler,’ kimi iman edenlere gülüp-
geçerlerdi. Yanlarına vardıkları zaman, birbirlerine kaş-göz eder-
lerdi. Kendi yakınlarına döndükleri zaman neşeyle dönerlerdi.
Onları gördükleri zaman ise: “Bunlar elbette şaşkın-sapıklardır”
derlerdi. (Mutaffifin Suresi, 29-32)
Elbette asıl şaşkınlık ve sapkınlık içinde olanlar, Allah’ın elçile-
rine karşı çıkan, Allah’ın varlığını ve ahireti inkar eden, tertemiz,
imanlı, dürüst ve samimi insanlara iftiralar atarak zulmedenlerdir.
Allah asıl dünya hayatına dalan, burada ahireti unutarak kendisi-
ne anlatılanları duymazlıktan, gösterilen delilleri görmezlikten
gelen inkarcıların “şaşkın bir sapık” olduğunu Kuran’da şöyle bu-
yurmuştur:
Kim bunda (dünyada) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakı-
mından daha ‘şaşkın bir sapıktır.’ (İsra Suresi, 72)
Büyücülük iftirası
Geçmişte elçilere en çok yöneltilen iftiralardan bir diğeri de -
önceki sayfalarda Hz. Musa’nın hayatında da gördüğümüz gibi-
büyücülük yalanıdır. İlginçtir ki, farklı dönemlerde ve farklı top-
lumlarda yaşamış olmalarına rağmen, birçok elçiye aynı yalanla if-
tira atılmıştır. Allah bir ayetinde inkar edenlerin iman edenlere yö-
nelttikleri büyücülük suçlamasını alışkanlık haline getirdiklerini
şöyle bildirir:
80