Page 33 - Hz. Musa (as)
P. 33

Harun Yahya (Adnan Oktar)











                      HZ. MU SA (AS)'IN KEN Dİ Sİ NE

                YAR DIM CI OLA RAK HZ. HA RUN (AS)'I
                                       İS TE ME Sİ






                      z. Musa (as)'ın Allah'tan vahiy aldığı sırada vermiş olduğu cevap-
                      lar, onun samimiyetine dair örneklerle doludur. Hz. Musa (as),
             H çekindiğini Allah'a çok samimi bir şekilde söylemiş ve O'ndan
             yardım dilemiştir. Örneğin Mısır kavminden birisini öldürdüğünü, onların
             da karşılık olarak kendisini öldürmelerinden endişe ettiğini söylemiştir. Hz.
             Musa (as)'ın bir diğer endişesi de kendisini iyi ifade edemeyeceğini düşün-
             mesidir. Akıcı konuşamadığını düşünmüş ve Firavun'a iyi hitap edemeyece-
             ği için endişelenmiştir. Bunun için, konuşması daha akıcı olan kardeşi Hz.
             Harun (as)'ın kendisine yardımcı olarak verilmesini istemiştir. Ayetlerde
             şöyle haber verilmektedir:
                 De di ki: "Rab bim, ger çek ten on lar dan bir ki şi öl dür düm, be ni öl -
                 dür me le rin den kor ku yo rum."
                 "Ve kar de şim Ha run; dil ba kı mın dan o ben den da ha düz gün ko nuş -
                 mak ta dır, onu da be nim le bir lik te bir yar dım cı ola rak gön der, be ni
                 doğ ru la sın. Çün kü on la rın be ni ya lan la ma la rın dan kor ku yo rum."
                 (Ka sas Su re si, 33-34)
                 "Kar de şim Ha run'u"
                 "Onun la ar ka mı kuv vet len dir."
                 "Onu işim de or tak kıl,"
                 "Böy le ce Se ni çok tes bih ede lim."
                 "Ve Se ni çok zik re de lim." (Ta ha Su re si, 30-34)
                 Hz. Musa (as)'ın Hz. Harun (as)'ı yardımcı olarak istemesindeki bir di-
             ğer hikmet de, yukarıdaki ayette görüldüğü gibi Allah'ı çokça zikredebil-
             mektir. Hz. Musa (as), eğer iki kişi olurlarsa Allah'ı daha çok anacaklarını
             düşünmüştür. Gerçekten de inananların beraber olmaları, birbirlerini ma-



                                             31
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38