Page 153 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 153
SOHBET 13
11 AĞUSTOS 2010 HARUNYAHYA.TV
ADNAN OKTAR: (Münafıklar) Böyle sarsak, bilmiş, ken-
dinden emin, uyuz ve aptal bir ruha sahipler. Dünyanın en
akıllısı olduğunu zanneder her münafık kendini. Bakın
bu çok büyük bir mucizedir. Her münafık ayrı, yani ken-
dinden daha akıllı bir münafık olacağını da kabul etmez.
Her biri ayrı. Mesela eski devre de gitsen, o Dırar mescidinin
münafıkları her biri ayrı, kendini dünyanın en akıllısı zanneder.
Hep akıldanedir bunlar. Acayip bilmiş olur münafıklar. Kendi
içinde çöken, şeytani bir sistemdir. Kendi kendini yiyip bitiren
şeytani bir dessastır, "desise veren şeytandır" Bediüzzaman
diyor. Desiseci şeytandır. Hani diyor ya, "insanların kalplerine"
şeytan, "vesvese vereceğim" diyor ya. Münafık da bunun için
uğraşır. Müslümanların inancını kendince sarsmaya çalışır, bil-
diğini sarsmaya çalışır, başarısını sarsmaya çalışır. Yani "atlıla-
rınla, yayalarınla" diyor ya. Münafık da bütün gücüyle, askeri
gücüyle, başka gücüyle, ne varsa elinde. Bütün güçlerini kulla-
nır. Şöyle oluyor, küfürde şeytanın emrinde büyük birlikler
olur, çok büyük birlikler olur. Mesela büyük yapılanmalar var-
dır. Farzedelim Çin, Çin'den örnek verelim. Çin'de bir münafı-
ğı düşünelim. Çin ordusu emrindedir münafığın. Çin polisi
emrindedir. Çin istihbaratı emrindedir. Çin'in bütün sadistleri
151