Page 155 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 155
Harun Yahya (Adnan Oktar)
peygamberin aleyhine kullanmaya çalışır. Dırar mescidini
kuranlar "biz Kuran'a tam tabiyiz" diyorlar. "MaşaAllah, elham-
dülillah" diyorlar. Ama tabi münafık olduğunu biliyor
Peygamber. "Peygamberimiz ne dedi?" diyor. "Ne dedi?" "mes-
citler açın dedi" diyor. Tamam, güzel. "Biz de mescit açtık, bir
tane daha" diyor. Tamam. Peygamber (sav)'in mescidine gidi-
yor musunuz? "Yok gelmiyoruz" diyor. "Niye gelmiyorsunuz?"
"Bizim mescitte biz daha takvayız" diyor. "Kadın gelmiyor bu
mescide" diyor. "Bizi orada Hz. Hasan, Hz. Hüseyin'in evlilikle-
ri konusu, biraz bizi rahatsız ediyor" diyor. "Hz. Ali'nin bu
şakacılığı, neşesi, bu da bizi rahatsız ediyor" diyor. "Ama orada
öyle bir şey olmuyor, biz şaka yapmıyoruz" diyor. "Çok ciddi-
yiz" diyor. "Kadın da gelmiyor" diyor. Dedim ya bütün müna-
fıklar hep anti kadın, hep sapıktır bütün münafıklar. Gizler ama
hep sapıktır. Kendince gizler, ama zaten belli. O nefret, o kadın
nefretini İslam'a da sokmaya çalışmıştır münafıklar ve bir çok
yerde de bu münafıkane mantık devam etmiştir günümüze
kadar. Kadına karşı öfke ve nefret tarzında. Kadına karşı
güvensizlik, saygısızlık tarzında devam etmiştir. Peygamber
Efendimiz (sav)'in hadisleriyle, Kuran ayetleriyle tabi bu durum
engellenmiştir. Fakat ataktadır, yani bekler münafık. Kadını bir
sorsan münafığa sana çok acayip bir şey tarif eder. Onun için
Allah "münafıkun ve münafıkat" diyor. Münafık erkekler ve
münafık kadınlar ancak birbirleriyle devam edebiliyorlar. Ama
kavgayla, nefretle ve öfkeyle devam ederler. O ondan nefret
eder, o da ondan nefret eder. "Müminun ve müminat" diyor
Cenab-ı Allah Kuran'da. Mümin erkekler ve mümin kadınlar da
153