Page 165 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 165
Harun Yahya (Adnan Oktar)
ADNAN OKTAR: Ve bir operasyon yapılsın, tutuklan-
sınlar, hapse atılsınlar, dövülsün, sövülsünler, ezilsinler.
Hakaret görsünler diye sürekli bekler, destekçi olur, istihbarat
sağlar. Bunu yapmaya iştahlı olan grupların içine girer. Onlara
bilgi verir, teşvik eder, yönlendirir. Halbuki Müslümanın buna
zaten ihtiyacı vardır. Bakın Müslüman saldırı olmadan ezemez.
Bir kudurmuş köpek olacak ki, sen de odunla onu kovalayasın.
Odun ilim, sevgi ve kardeşliktir. Onlar saldıracaklar, Mehdiyet
kovalayacak, bizler de öncüsü olarak biz de kovalayacağız.
OKTAR BABUNA: "Kötü felaket onları sarsın" diyor
Allah.
ADNAN OKTAR: Sarsın demek, bu olacak anlamındadır
bu ayet. Mutlaka münafıkları kötü felaket sarar. Bir kere müna-
fık domuzun çirkin yerinde yaşayan bir asalak gibidir. Orada
yaşamak zaten tümüyle ona bir ızdıraptır. O pis kan onu zaten
perişan eder. O pis elektrik. Ve orada yalnızlığa mahkumdur o.
Yalnızlığın acısını çeker. İçi içini yer. Onun için canı yandıkça
saldırganlaşır, saldırganlaştıkça ezilir. Ezildikçe saldırganlaşır,
böyle tam bir açmaz ve onun içerisinde öyle çırpına çırpına
helak olur o. Münafığın özelliği, müminlerin gücünü, neşesini,
sağlığını, sıhhatini gördükçe perişan oluyor. Onun için müna-
fıkları kızdırmak bir ibadettir, kafirleri kızdırmak bir iba-
dettir. Müslümanın güçlü olması lazım. En güzel evler, en güzel
araba, en güzel kıyafet, en güzel yiyecek, en güzel bilgi, en güzel
sevgi, her şeyin en güzelini arayacak. Pısırık, bitkin falan, bun-
lar Müslümanlıkta yok. Müslümana yakışmaz. Son derece zinde
163