Page 195 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 195
Harun Yahya (Adnan Oktar)
eşlerinden pek hoşlanmazlar. Çünkü eşi sadece dışarıya
karşı bir silah olarak kullanırlar. Yani rahatını sağlayan, işte
ona yemek yediren, çamaşırlarını yıkayan, ona çocuk sağlayan
bir makine gibi görür. Bir kuluçka makinesi gibi. Münafıklarda
bir derin kadın nefreti vardır. Nefret ederler kadınlardan.
Mesela karısını koluna takar, baston gibi görür karısını o. Yani
gittiği yerde ona yemek hazırlayan, onun ihtiyaçlarını gideren,
işte hastalığında ona bakan bir makine. Onun ahireti ilgilendir-
mez münafığı. Eğer fonksiyonlarını kaybederse hemen gönde-
rir, vakit kaybetmez, hemen gerekeni yapar. Ama yine dine
uygun bir şeyle yapar kendi kafasınca. Mesela "niye eşini boşa-
dın?" dersin, "çok takva görmüyordum da onun için. Bir rüya
gördüm, onun şeytanla bağlantılı olduğunu gördüm" der.
Mutlaka sahtekarca bir açıklama yapar. Veyahut kadına durduk
yere iftira atar. Der ki, "namussuzluk yaptı, ben söyleyemiyo-
rum, biliyorum" der. Masum kadını bir anda namussuz konuma
getirir ve gönderir. "Aşiretiniz" en sona onlar kalır. Yani bun-
lar, asıl bunlar yakın çevresi olduğu için, bunlara çok
önem verir. Aşiret daha son safhada düşüneceği bir yer-
dir. Kuran'da da bak daha geriye doğru almış Cenab-ı Allah.
Yani önem sırası gibi görünüyor burada. "Ve kazandığınız mal-
lar, az kar getireceğinden korktuğunuz ticaret". Münafıkta
hep böyle bir korku vardır. Az kar gelmesi korkusu. Ne
kadar kazanırsa kazansın. Hep az kazandığı kanaatinde-
dir. "Ve hoşunuza giden evler". Onlar porsuk gibi, böyle bir
yere girip, orada kan emmek için orayı müsait bir yer olarak
görürler. "Sizlere Allah'tan", yani, Allah'ın dinini, İslam ahla-
193