Page 190 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 190
Münafıklıkla Mücadelenin Önemi
Münafık dünyada kendinden daha üstün bir insan da
kabul etmez, bir varlık da kabul etmez. Onun için hepsi
ayrı akıldanelerdir. Hepsi manyak oluyor. Tek tek hep delidir,
hepsi psikopattırlar ayrı ayrı. Yani bir düşünün, kafanızda can-
landırın. Hep manyaktır. Ve her biri de ayrı, kendi başına
devlet gibi görür kendisini. Her şeyde, kendileri en
doğru kararı verdiği kanaatindedir. Bak, "Allah'a saygılı
olandan başkasına ağır gelir", işte münafıklara da ağır geliyor.
Yani nefsine ağır gelir. Dua etmek de, namaz kılmak da müna-
fığa çok ağır gelir. "İstemeye istemeye namaz kılarlar" diyor
Allah ayette onun için. Secdeye kapanmak. Zaten o dedeleri
şeytandan gelen bir gelenek. Dedeleri de zaten onların öyley-
di, değil mi? En ağırına giden, "secdeye kapan" dedi Allah, delir-
di şeytan. Nevri döndü ağırına gittiği için. Artık zırvalıyor, ne
diyor? "Beni ateşten yarattın, onu topraktan yarattın" diyor.
Toprağı da ateşi de yaratan Allah, değil mi? Toprağı beğenmi-
yor. Halbuki herşey topraktan oluyor zaten. Mis gibi toprak
değil mi? Ateş de Allah'ın yarattığı bir şeydir, toprak da Allah'ın
yarattığı bir şeydir inşaAllah.
ALTUĞ BERKER: Münafıklarla ilgili bir ayet okuyorum
Hocam. Şeytandan Allah'a sığınırım, "Münafıklardan, onlar-
dan bir grup da hani şöyle demişti; ‘ey Yesrib (Medine)
halkı, artık sizin için (burada) kalacak yer yok, şu halde
dönün'. Onlardan bir topluluk da; gerçekten evlerimiz
açıktır' diye, Peygamberden izin istiyordu. Oysa onlar(ın
evleri) açık değildi. Onlar yalnızca kaçmak istiyorlardı."
(Ahzap Suresi, 13)
188