Page 221 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 221
Harun Yahya (Adnan Oktar)
lenir, görüntüye göre hareket eder. En korktuğu da canıdır,
canı pek kıymetlidir; yorulmak, riske atmak, tehlikeye sokmak
bundan çok şiddetli kaçınır. Onun için bak, "yakın bir zama-
na ertelemeli değil miydin?" Erteleme isterler, sürekli erte-
leme; şunu yapmasa, bunu yapmasa. Ama cehd etmekle ilgili
erteleme. Yoksa münafık eşşek gibi çalışır, öyle çalışmaz diye
bir şey yok.
Bak ayette diyor ki; "bir ticaret ya da bir eğlence gör-
dükleri zaman, (hemen) ona sökün ettiler ve seni ayak-
ta bıraktılar." Mesela bu anormal bir harekettir. "... Bir tica-
ret", biraz kazanç. Kene ne yapar; gider domuzun en çirkin
yerine yapışır. "Ne istiyorsun?" dersen keneye, "kan emmek
için." Dersin "böyle rezil bir yerde niye yaşıyorsun?" "Kan var
da onun için yaşıyorum." Tek amacı odur onun, onun ticareti
de odur. En pis ortamda, en rezil ortamda bile, o oradan bir
şeyler kazanmak ister. "... Ya da bir eğlence" işte diskoteğe
gitsin, dağıtsın, eğlensin, uyuşturucu kullansın. "... (Hemen)
ona sökün ettiler ve seni ayakta bıraktılar." Yani cehd
etmeyi, tebliği, Allah yolunda mücadele etmeyi bıraktılar,
diyor. Bak, "sökün ettiler", münafığın özelliği hep kaçmak ve
kalleşlik etmek üzerine kuruludur. "Niye kaçıyorsun?" dersin.
"Ticaret var, çıkar var, eğlence var, onun için kaçıyorum."
"Burada niye durmuyorsun?" "Orada tehlike var," diyor, "ölüm
var" diyor. "Saldırı var" diyor, "hakarete uğrayabilirim." "Peki,"
diyorsun, "cehennemde sonsuza kadar kalacaksın o zaman"
diyorsun. "Zaten inanmıyorum ki cehenneme" diyor. "Ne
malum cehennem?" diyor. Allah da "biraz beklesinler,"
219