Page 175 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 175
Harun Yahya
(Adnan Oktar)
kadar görünümleri çok çeşitlidir. Kimileri yalnızca birkaç santimetre büyüklükte, kimileri
de 2 metre kadardır. Süngerlere hemen hemen her derinlikte -kıyıların en sığ yerlerinden
8.600 metre derinliklere kadar- rastlamak mümkündür.
İlk süngerlerin yaklaşık 800 milyon yıl önce ortaya çıktıkları bilinmektedir. 125 Sünger-
ler de diğer tüm canlılar gibi fosil kayıtlarında aniden ve bugünkü görünümleri ile belirir-
ler. Yüz milyonlarca yıldır değişmeden kalmış olan bu canlılar, Darwinistler tarafından
sözde "en basit ve ilkel çok hücreli canlı grubu" olarak tanımlanırlar. Süngerlerin, pek çok
canlıda olan kalp, beyin, ciğer gibi organlarının ve sinir sistemlerinin bulunmaması, bu
canlıları Darwinistler için bir spekülasyon konusu haline getirmiştir. Oysa bu canlı hak-
kında yapılan tüm ilkel canlı spekülasyonları büyük bir aldatmacaya dayanmaktadır.
Süngerlerin yapılarındaki detaylar, bilimsel araştırmalara yön verecek pek çok üstün
özelliğe sahiptir. Önemleri ancak günümüzde anlaşılan süngerler oldukça kompleks özel-
likler barındırırlar. Bilim adamları halen süngerlerin nasıl olup da sindirim sistemleri, sinir
sistemleri, beyinleri ve kasları olmadan nefes aldıklarını, besinleri sindirdiklerini ve kendi-
lerini koruduklarını anlayamamışlardır. Hücre seviyesindeki yaşamsal faaliyetleri ise, sinir
sistemi olmadığı halde mükemmel bir koordinasyon içinde gerçekleşmektedir.
1600'lü yıllarda İngiliz bitki bilimciler, süngerler hakkında, "Sünger diye adlandırdığımız
ve deniz köpüğünün oyduğu bazı maddelerden bilimsel yayınlarda söz etmek çok fazla yer kaplaya-
cağı gibi, okuyuculara da pek katkısı olmaz" diyorlardı. Ancak bugün, süngerler birçok bilim-
sel araştırmaya konu olmakta; özellikle de tıp ve teknoloji dünyasına ışık tutarak bilim
adamlarına ilham vermektedir.
Burada zaman zaman gündeme getirilen önemli bir bilgiyi tekrar hatırlatmakta yarar
vardır: Darwinistler, bir canlı üzerinde "ilkel" demagojisi yapıp dururken, henüz daha tek
bir proteinin dahi nasıl oluştuğunu açıklayamamaktadırlar. Süngerin sahip olduğu tek bir
protein, Darwinistlerin tüm bilgilerini, tüm yeteneklerini ve tüm iddialarını ezip giderecek
kompleksliktedir. Müthiş komplekslikteki hücrenin kendisi değil yalnızca hücrenin için-
deki tek bir protein seviyesinde Darwinistlerin "ilkel" iddiası bitmiş bulunmaktadır. 150
yıldır laboratuvarlarda büyük bir heves ile yürütülen ve uğ-
173