Page 178 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 178

DENİZ  ALTINDAKİ
                                                   MUHTEŞEM  DÜNYA





                   bu özel hücreler, "flagellum" adı verilen yapışkan, tüyümsü birer kamçıya sahiptirler.
                   Kamçılı yaka hücreleri iki amaca hizmet ederler: Birincisi kamçılarıyla yaptıkları küçük

                   darbelerle, oksijen ve besin maddeleri taşıyan suyu süngere doğru yöneltirler. Kamçının
                   ileri geri hareketi, sudaki atıkları ve karbondioksidi dışarı püskürtürken, besin ve oksijeni
                   içeri pompalar. İkincisi, yaka hücrelerinin yapışkan halkaları, su ile gelen küçük besin par-
                   çalarını yakalar. 10 cm boyunda ve 2 cm kalınlığında bir süngerin 2 milyonu aşkın yaka
                   hücresi vardır ve bu sünger kanallarından günde 110 litre su pompalanabilir.
                        Bu hücreler sudaki bakteri, küçük yosun ve organik atıkları yuttuktan sonra, bunları
                   besin torbacığı denilen hücrelere geçirirler. "Arkeosit" denilen bir başka tür hücre ise, sin-
                   dirilen besinleri diğer hücrelere iletir. Tüm hücreler arasında yoğun bir oksijen ve karbon-
                   dioksit değişimi mevcuttur. Bilim adamlarına göre süngerler büyük parçaların yanı sıra

                   bakteri gibi küçük parçacıkları da yakalayıp sindirebildiklerinden dolayı, yeryüzündeki en
                   verimli süzme yöntemine sahiplerdir.
                        Süngerin gövdesi ise "spikül" denilen, küçük iğne benzeri sivri uzantılarla kaplıdır.
                   Sünger iskeletinin en önemli unsurlarından biri olan spiküller, kalker, silis ve keratin bile-
                   şiminden oluşurlar. "Spongin" denilen proteinli bir madde de, spikülleri bir ağ gibi örerek
                   iskeleti oluşturur. Kimi süngerlerde iskelet yapısı bağımsız duran spiküllerden oluşurken,
                   kimilerinde bu uzantılar uçlarından birbirleriyle kaynaşmış, sağlam bir kafes şeklindedir.

                   Bir çok sünger yalnızca iskeletlerinin mikroskobik incelemesi sonunda tanımlanabilir; fo-
                   toğraftan tanınmaları ise zordur. (www.dogadakiayetler.com)
                        Diğer taraftan süngerlerin "arkeosit" adı verilen özel hücreleri, gerektiğinde herhangi
                   bir başka hücreye dönüşebilirler. Asli görevleri filtrelenen besinleri diğer hücrelere taşımak
                               olmasına rağmen, gerektiğinde süngerin içinde ilerleyerek, iskelet oluşumuna
                                  yardım ederler. Yalnızca bu kadarla kalmayıp, yumurtaların üretimini ve
                                    süngerin çevredeki değişimlere kimyasal ve fizyolojik tepkiler vermesini
                                     de sağlarlar. Örneğin, kimi hücreler şişerek ya da karşı harekette bulu-
                                      narak süngere gelen su akımını düzenlerler.


                                                     suyun giriş yeri

                                                                   SÜNGERLER NASIL BESLENİR?


                                                                       Süngerler, üzerlerindeki ostia adı verilen
                                                                       yüzlerce gözenekten suyu emerek besle-
                                                                       nirler. Süngerin içindeki yakalayıcı hüc-
                                                                       reler, suda akıntı meydana getirecek şe-
                                                                       kilde küçük pompalar gibi hareket eder-
                                                             tüp şekilli   ler. Su, hücrelerin içine ulaşınca, bu hüc-
                                                              gövde
                                                                       reler besini ayrıştırırlar. Filtre edil-
                                                                       miş olan su ise, osculum deni-
                                                                       len bir kapıdan
                                                     gözenekler
                                                                        dışarı atılır.


                                                              176
   173   174   175   176   177   178   179   180   181   182   183