Page 50 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 50

DENİZ  ALTINDAKİ
                                                   MUHTEŞEM  DÜNYA





                   temlerin, canlıların kusursuz hallerine gelemeden çok evvel elenmeleri, yok olmaları gere-
                   kirdi. Böyle hayali bir eleme sisteminin neden çalışmadığı da Darwinistler tarafından açık-

                   lamasızdır.
                        Canlıların yeryüzü katmanlarında bir anda ortaya çıkışına evrimci bir açıklama geti-
                   remeyen Darwinistlerin bir kısmı da, "canlılık tesadüf eseri uzaydan geldi" gibi hiçbir bi-
                   limsel bulguya dayanmayan spekülatif iddialara başvururlar. Söz konusu iddianın en bü-
                   yük destekçisi, Darwin'in Rottweiler'ı olarak tanınan ve Darwin'in hayranı olduğunu her
                   fırsatta dile getiren ateist evrimci Richard Dawkins'dir. Yıllarca, tıpkı Darwin gibi, hayatın
                   başlangıcının tesadüfen çamurlu bir suda meydana geldiğini iddia eden Dawkins, 21. yüz-
                   yılın getirdiği bilimsel sonuçlar karşısında bu iddiasından vazgeçmek zorunda kalmıştır.
                   Bunun yerine, sahte ideolojisi uğruna, "canlılığın tesadüfen uzaydan geldiği" gibi olağan-

                   üstü derecede saçma bir iddiayı savunur konuma gelmiştir. Ancak elbette Dawkins, ami-
                   no asit, protein gibi hücrenin en temel yapılarının uzayda nasıl meydana geldiği konusun-
                   da da yine aynı şekilde cevapsızdır.
                        Darwinistler daha hayatın başlangıcı konusunda çaresizlerken, Kambriyen onlar için
                   elbette bir diğer açmaz olarak ortaya çıkmaktadır. İşte bu sebeple Darwinistler, ellerinde bi-
                   limsel bir delil de olmadığından, genellikle bu önemli aşamaları "hikayeleştirmeyi" tercih
                   ederler. Bilimsel terimlerle süslenen bu aldatıcı hikayeler, birer çocuk kitabını andırmakta-

                   dır. Darwinist yayınlardan birinde adeta bir masal üslubu ile anlatılan bu senaryonun bir
                   örneği şöyledir:
                        Yaklaşık olarak 540 milyon yıl önce yeryüzünde hayat büyük bir çeşitlilikle patlamıştı. De-
                        niz katında bazı canlılar sert kabuklar edindiler ve günümüzdeki hayvanların ataları olarak
                        aniden ortaya çıktılar. Bu sırada kozmik kaya parçaları gezegenimize artan bir hızla çarp-
                        maya başlamışlardı. Araştırmacıların tahminlerine göre, çok büyük miktarlarda Dünya'ya

                        çarpan göktaşları yaşam için çok önemli olan organik bileşikleri yeryüzüne taşımışlardı ya
                        da bu şekilde Dünya'ya çarpmaları organizmaların yeni bir ortama uyum sağlamalarına ne-
                        den olduğu için yeryüzünde çeşitlilik meydana gelmişti... Artan çarpma hızı, geçen 550 mil-
                        yon yıl boyunca Dünya'yı suyla ve hayat için gerekli olan diğer bileşiklerle doldurmuştu.
                        Bunun sonucunda hayvan hayatının büyük kısmının ortaya çıktığı kısa bir dönem olan
                        Kambriyen dönemi patlak vermişti. Daha fazla hammadde sağlandığında yaşamın hızlı bir
                        şekilde evrimleşmesi için büyük bir ihtiyaç doğacaktı.  37

                        Bu hayali açıklamalardan sonra, Darwinistlere şu soruların sorulması gerekir: Tesa-
                   düfler nasıl bir patlama gerçekleştirmiştir ki, tek bir hücresinin tek bir proteini üzerine bin-
                   lerce kitap yazılacak, buna rağmen hala tam olarak anlaşılamayacak komplekslikte, mü-
                   kemmel düzene sahip canlılar meydana getirmişlerdir? Ya da tesadüf eseri çarpan meteor-
                   lar yeryüzüne hayat getirecek organik molekülleri nereden bulmuşlardır? Bilim adamları,
                   canlıların çalışma sistemlerini dahi henüz tam olarak açıklamaktan acizken, laboratuvar-

                   daki bilinçli koşullar altında dahi tek bir protein meydana getiremezken, kör tesadüfler na-




                                                               48
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55