Page 58 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 58

DENİZ  ALTINDAKİ
                                                   MUHTEŞEM  DÜNYA





                   meydana gelmesi, elbette ki imkansızdır. Balıkların karaya çıkar çıkmaz rastlantısal mu-
                   tasyonlar sonucunda böylesine kompleks sistemlere bir anda kavuştuklarını öne sürmek,

                   akıl almayacak derecede saçmadır. Çünkü söz konusu kapsamlı değişimlerin, saniyeler
                   içinde, canlının genlerinde kusursuzca ve eksiksizce kodlanması gerekmektedir. Küçük bir
                   eksiklik, bir hata, bir karışıklık veya erteleme, ciddi sakatlıklara, ölümcül sonuçlara sebep
                   olacaktır. %99'unun zararlı olduğunu ifade ettiğimiz mutasyonlar, eninde sonunda, canlı-
                   ya işte bu kaçınılmaz sonucu getirecektir. Burada ayrıca belirtmek gerekir ki, genetik yapı-
                   da genlerin bir bölümünde meydana gelecek olan değişiklik, çok farklı sistemler üzerinde
                   etkili olabilmektedir. Dolayısıyla faydalı gibi görünen bir gen dizilimi, diğer taraftan baş-
                   ka bir sistem üzerinde bozucu etkiye sahip olabilmektedir. Tüm bunlar evrimcilerin var-
                   saydıkları hayali değişimlerin ne denli olasılık dışı olduğunu daha da açık ortaya koymak-

                   tadır. Bir evrimci olan biyolog ve genetikçi Prof. John Maynard Smith, bu gerçeği şöyle ifa-
                   de etmektedir:
                        İşlevini verimli biçimde gerçekleştiren mükemmel bir organın, bir ya da birkaç mutasyonla
                        oluşamayacak kadar kompleks olduğu görülür, aynı zamanda organın var olmadığı ve tü-

                        müyle gelişmiş olduğu durumlar arasındaki herhangi bir ara geçiş aşamasının bu işl-
                        evi yerine getirme yeteneği olmayacaktır.  39
                        Hiçbir canlı kendi vücudu üzerinde bir değişiklik yapma tasarrufuna sahip değildir.
                   Akıl ve bilinç sahibi varlıklar olarak insanların dahi, vücutlarına ihtiyaçları doğrultusunda
                   herhangi yeni bir organ ya da sistem dahil etmeleri mümkün değildir. İlk yaratıldığı andan
                   itibaren insan vücudu aynıdır; insan ne uçabilmiş, ne denizler altında yaşayabilmiş, ne de

                   yaratılış özelliklerinden farklı ayrı bir organ ya da sistem geliştirebilmiştir. Canlılardaki ku-
                   sursuz sistemleri en ileri teknolojilerle tespit edebilen insan, hiçbirini kendi üzerine geçire-
                   bilme imkanına sahip olamamıştır. Bu, insanın da tüm canlıların da Yüce Allah karşısın-
                   daki aczini gösterir. Elbette ki canlılar Allah'a karşı bir acz içindedirler çünkü her varlık,
                   kendisini yaratan Allah'a muhtaçtır; ancak O'nun kendisi için belirlediği bir
                   yaşam biçimi dahilinde yaşayabilir. Bu canlıların tümü, Rabbimiz'in "Ol"
                   emri gereğince var olmuş, yoktan yaratılmışlardır. İşte bu gerçek nede-

                   niyle, canlıların aşama aşama geliştiğine dair aldatıcı iddialar sürek-
                   li olarak, her yönden, kapsamlı ve açık bir yenilgiye uğramakta-
                   dır. Rabbimiz bir Kuran ayetinde şöyle bildirmektedir:
                        O'nun dışında, hiçbir şeyi yaratmayan,

                        üstelik kendileri yaratılmış olan, kendi
                        nefislerine bile ne zarar, ne yarar sağla-
                        yamayan, öldürmeye, yaşatmaya ve ye-
                        niden diriltip-yaymaya güçleri
                        yetmeyen     birtakım   ilahlar
                        edindiler. (Furkan Suresi, 3)
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63