Page 60 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 60
DENİZ ALTINDAKİ
MUHTEŞEM DÜNYA
başlamışlardır. Bu sürekli uzatma yüzünden, par-
makları dipte tutan deri bir uzatılma alışkanlığı
kazanmış ve zamanla uçları birbirine bağlayan ge-
niş zarlar oluşmuştur." 40
Darwin'in kendisinin de saçma olarak ifade ettiği bu
açıklamayı, gerçekçi bir gözle tekrar inceleyelim: Siz kendi-
nizde bir ihtiyaç tespit ettiniz ve bunun hayatınıza çok
önemli bir kolaylık sağlayacağını düşündüz. Bunun plan-
larını da en kusursuz şekilde yaptınız. Şimdi soralım: Ne
kadar uğraşırsanız uğraşın, vücudunuzda yeni bir organ
ya da sistem meydana getirebilir misiniz? Üstelik bu ye-
ni organ vücudunuzun diğer parçaları ile koordine şekil-
de çalışacak, şaşırmadan, unutmadan görevlerini yapacak
ve vücudunuzun doğuştan bir parçası gibi işlev görecek...
Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Ayrıca söz konusu or-
ganla ilgili her türlü detayın genetik şifreler halinde, hatasız
olarak DNA'nızda kodlanmasını sağlayabilir misiniz?
Bunu ne kadar isteseniz, bunun için ne kadar uzun uğ-
raşsanız da kendi vücudunuzda yepyeni bir organ belirme-
sini sağlayamazsınız. Peki sizin bunu başarmanız müm-
kün değilken, bir hayvanın -Darwin'in örneğindeki gibi
bir su samurunun- kendi kendine ihtiyacını karşılaması,
sırf ihtiyaç duyduğu için ayaklarını çırparak perdeli
ayaklar geliştirmesi nasıl düşünülebilir? Bu, ancak Dar-
win'in ilkel bilim anlayışına uygun düşen cehaleti yansı-
tan bir iddiadır. Darwin kitabında, deniz canlıları ile ilgi-
li bilim dışı, ilkel hikayelerine şöyle devam etmiştir:
… çağlar boyunca tesadüf eseri ortaya çıkmış ve herhangi
bir şekilde herhangi bir türe ait bireylere avantaj sağlamış
ve onların değişen koşullara daha iyi adapte olmalarına
neden olmuş her önemsiz değişiklik, muhafaza edilme eği-
liminde olacak; ve bu sayede doğal seleksiyon iyileştirme
çalışmaları için hareket serbestliğine sahip olacaktır. 41
Darwin tesadüfi değişikliklerin birikerek, canlıları
yaşadıkları ortama daha uyumlu hale getirdiğine inan-
mak istemiştir. Ancak gen haritalarının çıkarıldığı gü-
nümüzde, şuursuz hücrelerin kendi genetik yapılarında
kusursuz düzenlemeler yaptığını iddia etmenin kabul
edilebilecek bir yönü yoktur.
58