Page 160 - Şeytanın Enaniyeti
P. 160
158 ŞEYTANIN ENANİYETİ
Bir hücrenin meydana gelmesi için gereken şartlar,asla rast-
lantılarla açıklanamayacak kadar fazladır.Hücrenin en temel ya-
pı taşı olan proteinlerin rastlantısal olarak sentezlenme ihtima-
li; 500 aminoasitlik ortalama bir protein için, 10 'de 1'dir.An-
950
cak matematikte 10 'de 1'den küçük olasılıklar pratik olarak
50
"imkansız" sayılır. Hücrenin çekirdeğinde yer alan ve genetik
bilgiyi saklayan DNA molekülü ise, inanılmaz bir bilgi bankası-
dır. İnsan DNA'sının içerdiği bilginin, eğer kağıda dökülmeye
kalkılsa, 500'er sayfadan oluşan 900 ciltlik bir kütüphane oluş-
turacağı hesaplanmaktadır. Bu noktada çok ilginç bir ikilem da-
ha vardır: DNA, yalnız birtakım özelleşmiş proteinlerin (en-
zimlerin) yardımı ile eşlenebilir.Ama bu enzimlerin sentezi de
ancak DNA'daki bilgiler doğrultusunda gerçekleşir. Birbirine
bağımlı olduklarından, eşlemenin meydana gelebilmesi için iki-
sinin de aynı anda var olmaları gerekir. Bu ise, hayatın kendili-
ğinden oluştuğu senaryosunu çıkmaza sokmaktadır. San Diego
California Üniversitesi'nden ünlü evrimci Prof. Leslie Orgel,
Scientific American dergisinin Ekim 1994 tarihli sayısında bu ger-
çeği şöyle itiraf eder:
Son derece kompleks yapılara sahip olan proteinlerin ve nükleik
asitlerin (RNA ve DNA) aynı yerde ve aynı zamanda rastlantısal ola-
rak oluşmaları aşırı derecede ihtimal dışıdır.Ama bunların birisi ol-
madan diğerini elde etmek de mümkün değildir. Dolayısıyla insan,
yaşamın kimyasal yollarla ortaya çıkmasının asla mümkün olmadı-
ğı sonucuna varmak zorunda kalmaktadır. (Leslie E. Orgel,The Ori-
gin of Life on Earth, Scientific American, c. 271, Ekim 1994, s. 78)
Kuşkusuz eğer hayatın doğal etkenlerle ortaya çıkması im-
kansız ise, bu durumda hayatın doğaüstü bir biçimde "yaratıldı-
ğını" kabul etmek gerekir. Bu gerçek, en temel amacı yaratılışı
reddetmek olan evrim teorisini açıkça geçersiz kılmaktadır.