Page 95 - Şeytanın Enaniyeti
P. 95
Harun Yahya (Adnan Oktar) 93
Allah ayette "bağ sahibi" olarak bahsedilen bu insanı sına-
mak için ona büyük bir servet vermiştir. Kendisine verilen ni-
metler ise bağ sahibinin haksız yere böbürlenmesine sebep ol-
muştur. Şükredip bağışlanma dilemek ve bunları Allah yolunda
kullanmak yerine kibirli ifadeler kullanmış, hatta o kadar ileri
gitmiştir ki malının ve gücünün sonsuza kadar kalacağını düşü-
necek derecede bir akılsızlık içine girmiştir.
Bu olay, enaniyetli kişilerin mantık örgüleri ve fikir yapılarının
son derece tutarsız olduğuna çok belirgin bir örnektir. Bağ sahibi
mülkünün sonsuza kadar baki kalacağını iddia ettiği halde Allah'ı
açık olarak inkar etmemekte ve O'nun huzuruna çıkmaya da ih-
timal vermektedir. Fakat böyle bir ihtimal gerçekleşse dahi, ceza-
landırılmayacağını hatta ödüllendirileceğini düşünmesi ilginçtir.
Bugün de enaniyetli kişilerde benzer bir psikoloji görülür.
Din ahlakını açıkça inkar etmeseler bile, Allah korkusundan
uzaktırlar.Ama "ahirete gitseler bile" bir şekilde kurtulacakla-
rını düşünürler. Kuran'daki bağ sahibi örneği, bu ve benzer du-
rumda olanların akletmeyen insanlar olduklarının açık bir gös-
tergesidir. Bu kişinin aklı enaniyetinin şiddetinden kapanmış ve
kendisi Allah'ın sonsuz kudretini anlayamayacak hale gelmiştir.
Kuran'da anlatıldığı gibi bağ sahibinin sonu da tam ibretlik
olmuştur. Bütün sahip olduklarını yitirmiş ve gücü hiçbir şeye
yetmemiştir. En sonunda "keşke" demiştir ancak bu pişmanlık
için çok geçtir. Bu durum ayetlerde şöyle bildirilmektedir:
(Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Ar-
tık o uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle)
evirip çeviriyordu. O bağın çardakları yıkılmış durum-
daydı, kendisi de şöyle diyordu: "Keşke Rabbime hiç
kimseyi ortak koşmasaydım". Allah dışında ona yar-
dım edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yar-
dım edemedi. (Kehf Suresi, 42-43)