Page 100 - Şeytanın Enaniyeti
P. 100
98 ŞEYTANIN ENANİYETİ
Biz hangi ülkeye bir uyarıcı gönderdikse, mutlaka
oranın 'refah içinde şımaran önde gelenleri': "Gerçek-
ten biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi tanımıyo-
ruz." demişlerdir. Ve: "Biz mallar ve evlatlar bakımın-
dan daha çoğunluktayız ve bir azaba uğratılacak da
değiliz." demişlerdir. (Sebe Suresi, 34-35)
Oysa malların, evlatların ve sahip olunan diğer şeylerin,
Allah'ın rızasına uygun yaşanmadığı sürece bir değeri ve fayda-
sı yoktur. Ancak Allah'ın dinine faydalı olmak koşuluyla salih
amellerde bulunulursa, dünyanın bu geçici süslerinden ahirette
bir karşılık umulabilir.Ayette şöyle buyrulmaktadır:
Bizim Katımızda sizi (bize) yaklaştıracak olan ne mal-
larınız, ne de evlatlarınızdır. Ancak iman edip salih
amellerde bulunanlar başka. İşte onlar, onlar için
yaptıklarına karşılık olmak üzere kat kat mükafat
vardır ve onlar yüksek köşklerinde güven içindedirler.
(Sebe Suresi, 37)
Atalarının Dinine Uymaları
Refah içinde şımaran bu kişilerin en çok kullandıkları misal-
lerden (Allah'a karşı hak olmaksızın getirdikleri izah) biri de,el-
çinin onları babalarının dininden koparmak istediğini söyleme-
leridir:
Onlara, apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: "Bu si-
zi babalarınızın taptıkların (ilahlar)dan alıkoymak is-
teyen bir adamdan başkası değildir." dediler... (Sebe
Suresi, 43)
Enaniyetli önde gelenlerin ağızlarından düşmeyen bir ifade
de "atalarının dini"dir.Elbette bu da enaniyetlerinin sonucu ola-
rak ortaya çıkan bir kavramdır. Kendi babalarının, atalarının