Page 814 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 814

Geçmiflte, baz› çevrelerin bu gerçe¤i sapt›rarak helal ve haramlar› ortadan kald›rmaya çal›flt›¤›
                  görülmüfltür. Ancak, bu çevreler zaten temel inanç olarak sapk›n bir anlay›fla sahiptirler ve bu gerçe¤i de
                  nefisleri ve ç›karlar› yönünde kullanmak istemifl olabilirler. Ancak bilinmelidir ki, onlar›n vard›klar› sonuç
                  do¤ru de¤ildir, çarp›t›lm›flt›r.

                       Sonuç olarak samimi düflünen bir insan çok aç›kça görecektir ki, imtihan için maddenin asl›yla muhat-
                  ap olmas› flart de¤ildir.  Allah, imtihan ortam›n› görüntü alemi içinde yaratm›flt›r. Bir insan›n namaz
                  k›lmas›, helale harama dikkat etmesi için maddenin asl›n› bilmesi gerekti¤ini öne sürenlerin hiçbir
                  gerekçeleri yoktur.  Ayr›ca, önemli olan ruhtur.  Ahirette, cezaland›r›lan veya cennet nimetleri ile

                  r›z›kland›r›lan da ruhtur. Allah'›n imtihan etti¤i varl›k da insan›n ruhudur. Dolay›s›yla, maddenin beyni-
                  mizdeki bir hayaliyle muhatap oldu¤umuz gerçe¤i helal ve haramlar›n uygulanmas›n› ve ibadetlerin
                  yap›lmas›n› kesinlikle engellemez.
                       Bu noktada flunu da belirtmek gerekir ki, görüntüden sorumlu olmayacaklar›n› iddia edenler, cehen-

                  neme girdiklerinde de "biz bundan sorumlu olmayaca¤›m›z› söyledik, onun için buraday›z" diye anlata-
                  caklard›r. Ama flunu da unutmamal›d›rlar ki bu kifliler, dünya hayat› gibi, cehennemin de bir görüntü
                  oldu¤unu anlad›klar› halde, sonsuza kadar cehennem azab›n› yaflayacaklard›r. Allah, bu görüntü içinde
                  inkarc›lara azab› her yönüyle hissettirecektir.



                       ‹tiraz: "Bütün insanlar bir a¤aç gördüklerinde onun yapraklar› için yeflil diyorlar.
                       Herkes bu a¤ac› ayn› flekilde tarif etti¤ine göre, demek ki bu a¤aç sadece benim zihnimde yok."
                       Cevap: Yan›m›zdaki insanlar›n yeflil dedi¤ine biz de yeflil deriz. Ancak, onlar›n yeflil olarak isimlendir-

                  dikleri renk, bizim zihnimizde gördü¤ümüz yeflil midir, yoksa onlar bizim mavi gördü¤ümüze mi yeflil
                  derler, bunu asla ö¤renme imkan›m›z yoktur. Çünkü daha önce de belirtildi¤i gibi, zihnimizin d›fl›nda
                  renkler yoktur. D›flar›da sadece ›fl›¤›n farkl› dalga boylar› vard›r ve bu dalga boylar›n› renklere çeviren bey-
                  nimizdir. Dolay›s›yla renkler bizim içimizde oluflurlar ve bir baflka kiflinin bizim beynimizde oluflan rengi

                  görme imkan› olamaz. Bu konu birçok felsefeci ve bilim adam› taraf›ndan da tart›fl›lan bir konudur ve bi-
                  lim adamlar›n›n ortak kanaati fludur: "Biz bizim k›rm›z› dedi¤imiz bir gülü, yan›m›zdaki kifli de bizim gör-
                  dü¤ümüz gibi mi görüyor, yoksa o bizim mavi dedi¤imize mi k›rm›z› diyor hiçbir zaman bilemeyiz." Bu
                  sadece renkler için de¤il, tüm alg›lar›m›z için geçerlidir. Örne¤in Daniel Dennet, bu konu hakk›ndaki dü-

                  flüncelerini ve merak›n› flöyle ifade etmektedir:
                       Nesnelerin görüntülerinin, seslerinin ve kokular›n›n bana gelme flekilleri vard›r. Bu kadar› aç›kt›r. Yine de nes-
                       neler di¤er insanlara da bana göründü¤ü gibi görünüyor mu merak ediyorum.

                       ... Birfleye bakt›¤›m›zda sizin ve benim ayn› öznel rengi gördü¤ümüzü nereden bilebilirim? ‹kimize de renk
                       isimleri, genel olarak renklendirilmifl cisimlerde gösterilerek ö¤retilmifltir, tamamen farkl› öznel renk deneyim-
                       leri yaflasak da, kelimesel davran›fllar›m›z uyacakt›r. Örne¤in k›rm›z› fleylerin bana görünmesi, yeflil fleylerin si-

                       ze görünmesi gibi olsa bile.  55
                       Harvard Üniversitesi'nden psikoloji profesörü Drew Westen ise, bilimsel aç›dan, bir di¤er kiflinin bir
                  gülü bizimle ayn› flekilde alg›lay›p alg›lamad›¤›n› bilemeyece¤imizi flöyle aç›klar:

                       E¤er alg›, yarat›c› ve yap›sal bir süreçse insanlar dünyay› hangi dereceye kadar ayn› flekilde alg›lamaktad›rlar?

                       K›rm›z›, bir insana gözüktü¤ü gibi di¤er insana da ayn› m› görünmektedir? E¤er bir insan sar›msa¤› seviyorsa
                       ve di¤eri nefret ediyorsa bu ayn› tad› seven ve nefret eden 2 ayr› kifli midir, yoksa sar›msak her biri için ayr› bir
                       tada m› sahiptir? Alg›n›n yap›sal do¤as› insanlar›n dünyay› ne dereceye kadar gerçekte oldu¤u gibi görüp gör-
                       medikleri sorununu uyand›rmaktad›r. Platon, bizim alg›lad›klar›m›z›n bir ma¤aran›n duvar›ndaki gölgelerden
                       biraz daha fazla oldu¤unu iddia etmektedir. Bir fincan kahvenin s›cak oldu¤unu söylemek ne anlama gelmek-

                       tedir? Ve çimen gerçekten yeflil midir? Görsel sistemi ›fl›¤›n belirli dalga boylar›n› ay›rt edebilmekten yoksun
                       olan ve yeflile karfl› renk körü olan bir insan çimeni yeflil olarak görmeyecektir. Yeflillik, bir objenin (çimen), al-
                       g›lay›c›n›n bir özelli¤i midir? Ya da gözlemciyle gözlemlenen aras›ndaki birtak›m iliflkiler midir? Tüm bunlar

                       duyu ve alg›n›n can al›c› noktas›ndaki felsefik sorulard›r.    56
                       Görüldü¤ü gibi, ayn› tarifleri yap›yor olmam›z veya ayn› renk ismini söylüyor olmam›z ayn› fleyleri






                812 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 3
   809   810   811   812   813   814   815   816   817   818   819