Page 26 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 26

YEDİNCİ  LEM’A                                                                                                                29



                 BİRİNCİSİ:    ايء ورلا  هَلوسر  للّا  قدص  دقَل  ilâ  âhir..  Feth-i
                                                   َ َ
                                             َ ُ ٰ
                                                          ْ َ
                                 َ
                                        ُ
                                    ُّ ْ
                                           ُ
                                                      َ
          Mekke'yi vukuundan evvel kat'iyyetle haber veriyor. İki sene sonra haber
          verdiği tarzda vukubulmuştur.

                                                   ى
                                          ى

                                             ى
                 İKİNCİSİ:  اًبي  َ       ۪رق  احتف كلذ نود نم َلعجف  ifade ediyor ki: Sulh-
                                     ْ َ َ ٰ
                                                      َ َ َ
                                               ُ ْ
                                    ً
          u  Hudeybiye,  çendan  zahiri  İslâm  aleyhinde  görülmüş  ve  kureyşîler  bir
          derece  galib  görünmüş  olduğu  halde  manen  Sulh-u  Hudeybiye,  manevî
          büyük bir Fetih hükmünde olacak ve sair Fütuhatın da anahtarı olacak diye
          ihbar ediyor. Filhakika, Sulh-u Hudeybiye ile çendan maddî kılınç, kılıfına
          muvakkaten  konuldu.  Fakat  Kur'an-ı  Hakîm'in  barika-âsa  Elmas  Kılıncı
          çıktı,  Kalbleri,  Akılları  Fethetti.  Musalaha  münasebetiyle  birbiriyle  ihtilat
          ettiler. Mehasin-i İslâmiyet, Envâr-ı Kur'aniye, inad ve taassubat-ı kavmiye
          perdelerini yırtarak, hükmünü  icra ettiler. Meselâ:  Bir  Dâhiye-i  Harb  olan
          Hâlid  Bin  Velid ve bir  Dâhiye-i  Siyaset olan  Amr  İbn-ül  Âs gibi,  mağlu-
          biyeti kabul etmeyen zâtlar, Sulh-u Hudeybiye ile cilvesini gösteren  Seyf-i
          Kur'anî  onları  mağlub  edip,  Medine-i  Münevvere'ye  kemal-i  inkıyad  ile
          İslâmiyete  gerdendâde-i  teslim  olduktan  sonra  Hazret-i  Hâlid,  bir
          "Seyfullah" şekline girdi ve Fütuhat-ı İslâmiyenin bir Kılıncı oldu.

                 MÜHİM BİR SUAL: Fahr-ül Âlemîn ve Habib-i Rabb-ül Âlemîn
          Hazret-i Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Sahabelerinin, müşrikîne
          karşı Uhud'un nihayetinde ve Huneyn'in bidayetinde mağlubiyetinin Hikmeti
          nedir?

                 ELCEVAB: Müşrikler içinde, o zamanda saff-ı Sahabede bulunan
          Ekâbir-i Sahabeye istikbalde mukabil gelecek Hazret-i Hâlid gibi çok Zâtlar
          bulunduğundan,  şanlı  ve  şerefli  olan  istikballeri  nokta-i  nazarında  bütün
          bütün  İzzetlerini  kırmamak  için,  Hikmet-i  İlahiye,  Hasenat-ı  İstikbaliye-
          lerinin bir mükâfat-ı muaccelesi olarak mazide onlara vermiş, bütün bütün
          İzzetlerini kırmamış. Demek mazideki Sahabeler, müstakbeldeki Sahabelere
          karşı mağlub olmuşlar. Tâ o müstakbel Sahabeler, berk-i süyuf korkusuyla
          değil,  belki  Barika-i  Hakikat  şevkiyle  İslâmiyete  girsin  ve  o  Şehamet-i
          Fıtriyeleri çok zillet çekmesin.

                                          َ
                 ÜÇÜNCÜSÜ:     نوفاخت  ل  kaydıyla  ihbar  ediyor  ki:  "Sizler
                                  َ ُ َ َ
          Emniyet-i Mutlaka   içinde   Kâ'beyi   tavaf  edeceksiniz." Halbuki Ceziret-ül
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31