Page 29 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 29

32                                                                                                                            LEM’ALAR


                  YEDİNCİSİ:
           ۪ ى   وس    ٰ لع ىوت  ساف َظَلغ   تساف ه   رزٰاف هاْطش جرخَا عرزَك    ىلي ۪ جن ى   لْا  فِ مهُلثمو
                                                                       ى
             هق
                                             َ
                                                                           َ
               ُ   َ   ٰ َ  ْ  َ  َ ْ  ْ  َ  ُ  َ َ َ  ُ  َ َ َ ْ ٍ ْ َ  ْ  ْ ُ َ َ
                                      ى ى
                                                         ى
                                راَفُكلا مبِ     َظيغ َ  ى   ل   ي ۪   عارزلا بجعي
                                                َ َ ُّ
                                   ْ ُ
                              َ
                                                           ْ ُ
                                                       ُ

           Fıkrası, iki cihetle İhbar-ı Gaybîdir.

                  Birincisi: Nebiyy-i Ümmi'ye nisbeten gayb hükmünde olan, İncil'in
           Sahabeler hakkındaki ihbarını ihbardır. Evet İncil'de, Âhirzamanda gelecek
                                                              ى
                                            ى
                                                       ٍ
           Peygamber'in (A.S.M.) vasfında   كلٰذَك هتمُاو دي   ۪ دح      نم      بي ۪ ضق َ    هعم gibi
                                          َ
                                                                       ُ َ َ
                                                ُ ُ َ َ
                                                             ْ َ

           Âyetler var. Yani: Hazret-i İsa (A.S.) gibi kılınçsız değil, belki Sahib-üs Seyf
           bir  Peygamber  gelecek,  Cihada  memur  olacak  ve  Onun  Sahabeleri  dahi,
                                                 ى
           Kılınçlı ve Cihada memur olacaklardır. O  بي ۪ ض   ق  دي ۪ دح Sahibi, Reis-i Âlem
                                                      َ ْ
                                                           َ
           olacak.  Çünki  İncil'in bir yerinde der:  "Ben gidiyorum,  tâ  Âlemin  Reisi
           (A.S.M.) gelsin." Yani: Âlemin Reisi geliyor. Demek oluyor ki; İncil'in bu
           iki  fıkrasından  anlaşılıyor  ki:  Sahabeler,  çendan  mebdede  az  ve  zaîf
           görünecekler. Fakat çekirdekler gibi neşvünema bularak yükselip kalınlaşıp
           kuvvetleşerek,  küffarın  gayzlarını  onlara  yutkundurup  boğduracak  vakitte,
           kılınçlarıyla  nev'-i  beşeri  kendilerine  müsahhar  edip,  Reisleri  olan
           Peygamber'in (A.S.M.) ise, Âleme Reis olduğunu isbat edecekler. Aynen şu
           Sure-i Feth'in Âyetinin mealini ifade ediyor.

                  İkinci Vecih: Şu fıkra ihbar ediyor ki: Sahabeler çendan azlığından
           ve za'fından  Sulh-u  Hudeybiye'yi  kabul  etmişler;  elbette,  her  halde az bir
           zamandan sonra sür'aten öyle bir inkişaf ve ihtişam ve kuvvet kesbedecekler
           ki,  rûy-i zemin  tarlasında  Dest-i  Kudretle ekilen nev-i beşerin o  zamanda
           gafletleri  cihetiyle  kısa,  kuvvetsiz,  nâkıs,  bereketsiz  sünbüllerine  nisbeten
           gayet yüksek ve kuvvetli ve meyvedar ve bereketli bir surette çoğalacaklar
           ve  kuvvet  bulacaklar  ve  haşmetli  hükûmetleri  gıbtadan,  hasedden  ve
           kıskançlıktan  gelen  bir  gayz  içinde  bırakacaklar.  Evet  istikbal,  bu  İhbar-ı
           Gaybîyi çok parlak bir surette göstermiştir. Şu İhbarda hafî bir îma daha var
           ki:  Sahabeyi  Tavsifat-ı Mühimme  ile sena ederken, en büyük bir mükâfatın
                                                 ى
           va'di,  makamca lâzım geldiği halde,    ةرفغم  Kelimesiyle  işaret  ediyor  ki:
                                              ً َ ْ َ
           İstikbalde Sahabeler içinde fitneler
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34