Page 65 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 65

68                                                                                                                             LEM’ALAR


           teşekküle  başladığı  vakit;  hem  alev,  hem  duman,  hem  kor  tabakalarına
           ayrılıyor.  Hem  meselâ:  Müvellid-ül mâ,  müvellid-ül humuza ile  mezcedil-
           diği vakit, o mezcden hem su, hem buz, hem buhar gibi tabakalar teşekkül
           ediyor.  Demek  anlaşılıyor  ki  bir  madde-i  vâhidde  teşkilât  düşse,  tabakata
           ayrılıyor. Öyle ise: Madde-i esîriyede Kudret-i Fâtıra teşkilâta başladığı için,
                                          ٍ
           elbette  ayrı  ayrı  tabaka  olarak    تاومس عب   س نيهوسف  Sırrıyla  yedi  nevi
                                                          ٰ َ
                                                       َ
                                                     َ َ ْ
                                             َ ٰ َ
                                                         ُ َ
           Semavatı ondan halketmiştir.

                  Altıncısı: Şu mezkûr emareler, bizzarure Semavatın hem Vücuduna,
           hem taaddüdüne delalet ederler. Madem kat'iyyen Semavat müteaddiddir ve
           Muhbir-i  Sadık,  Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın  Lisanıyla yedidir der;  elbette
           yedidir.

                  Yedincisi:  Yedi,  yetmiş,  yedi  yüz  gibi  tabirat,  Üslûb-u  Arabîde
           kesreti  ifade  ettiği  için,  o  küllî  yedi  tabaka  çok  kesretli  tabakaları  havi
           olabilir.

                  ELHASIL:  Kadîr-i  Zülcelal,  esîr  maddesinden  yedi  kat  Semavatı
           halkedip tesviye ederek, gayet dakik ve acib bir Nizam ile tanzim etmiş ve
           yıldızları içinde zer'edip ekmiştir. Madem Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan, umum
           ins  ve  cinnin  umum  tabakalarına  karşı  konuşan  bir  Hutbe-i  Ezeliyedir.
           Elbette nev-i beşerin her bir tabakası, herbir Âyât-ı Kur'aniyeden hissesini
           alacak ve Âyât-ı Kur'aniye, her tabakanın fehmini tatmin edecek surette ayrı
           ayrı ve müteaddid manaları zımnen ve işareten bulunacaktır. Evet Hitabat-ı
           Kur'aniyenin  vüs'ati  ve  maânî  ve  işaratındaki  genişliği  ve  en  âmi  bir
           avamdan en has bir Havassa kadar derecat-ı fehimlerini müraat ve mümaşat
           etmesi gösterir ki; herbir Âyetin herbir tabakaya bir vechi var, bakıyor.

                  İşte bu Sırra binaen, "Yedi Semavat" mana-yı küllîsinde yedi tabaka-
           i beşeriye, muhtelif yedi kat manayı fehmetmişler. Şöyle ki:
                    ٍ
                     تاوم   س  عبس     نيهوسف  Âyetinde,  kısa  nazarlı  ve  dar  fikirli  bir
                                     ٰ َ
                                  َ
                       َ ٰ
                                   ُ َ
                          َ َ ْ َ
           tabaka-i insaniye,  hava-yı nesimînin  tabakatını  fehmeder. Ve Kozmoğrafya
           ile  sersemleşmiş  diğer  bir  tabaka-i  insaniye  dahi,  elsine-i  enamda  seb'a-i
           seyyare  ile  meşhur  yıldızları  ve  medarlarını  fehmeder.  Daha  bir  kısım
           insanlar  küremize  benzer  zevil-hayatın  makarrı  olmuş  semavî  yedi  küre-i
           âhari  fehmeder.  Diğer  bir  taife-i  beşeriye,  Manzume-i  Şemsiye'nin  yedi
           tabakaya  ayrılmasını,  hem  Manzume-i  Şemsiye'mizle  beraber  yedi
           Manzumat-ı Şümusiyeyi fehmeder. Daha diğer bir taife-i beşeriye, madde-i
           esîriyenin teşekkülâtı yedi tabakaya ayrılmasını fehmeder. Daha geniş fikirli
           bir tabaka-i beşeriye, yıldızlarla yaldızlanıp, bütün
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70