Page 282 - Komünizm Pusuda
P. 282

KOMÜNİZM PUSUDA
       280



                   Uzun yıllardır on binlerce mühendis üç boyutlu TV yapmaya,
              gözün görme kalitesine ulaşmaya çalışmaktadırlar. Evet, üç boyutlu bir
              televizyon sistemi yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç boyutlu
              görmek mümkün değil, kaldı ki bu suni bir üç boyuttur. Arka taraf daha
              bulanık, ön taraf ise kağıttan dekor gibi durur. Hiçbir zaman gözün gör-
              düğü kadar net ve kaliteli bir görüntü oluşmaz. Kamerada da televiz-
              yonda da mutlaka görüntü kaybı meydana gelir.

                   İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluşturan mekanizmanın
              tesadüfen oluştuğunu iddia etmektedirler. Şimdi biri size, odanızda duran
              televizyon tesadüfler sonucunda oluştu, atomlar biraraya geldi ve bu gö-
              rüntü oluşturan aleti meydana getirdi dese ne düşünürsünüz? Binlerce ki-
              şinin biraraya gelip yapamadığını şuursuz atomlar nasıl yapsın?

                   Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan alet
              tesadüfen oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntünün de tesa-
              düfen oluşamayacağı çok açıktır. Aynı durum kulak için de geçerlidir.
              Dış kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta ku-
              lağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek iç kulağa ak-
              tarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne
              gönderir. Aynen görmede olduğu gibi duyma işlemi de beyindeki
              duyma merkezinde gerçekleşir.
                   Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ışık gibi sese de
              kapalıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürültülü de olsa
              beynin içi tamamen sessizdir. Buna rağmen en net sesler beyinde algıla-
              nır. Ses geçirmeyen beyninizde bir orkestranın senfonilerini dinlersiniz,
              kalabalık bir ortamın tüm gürültüsünü duyarsınız. Ama o anda hassas bir
              cihazla beyninizin içindeki ses düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessizli-
              ğin hakim olduğu görülecektir. Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle
              teknoloji nasıl kullanılıyorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdü-
              rülmektedir. Ses kayıt cihazları, müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi
              algılayan müzik sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır. Ancak, tüm tek-
              nolojiye, bu teknolojide çalışan binlerce mühendise ve uzmana rağmen
              kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır.

                   En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli müzik setini
              düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı kaybolur veya az
              da olsa mutlaka parazit oluşur veya müzik setini açtığınızda daha
   277   278   279   280   281   282   283   284   285   286   287