Page 121 - Allah'ın Renk Sanatı
P. 121

MADDENİN ARDINDAKi SIR KONUSU,
                      VAHDET-i VÜCUT DEĞiLDiR


                     addenin ardındaki sır konusu, bazı kişilerin itirazlarına neden
                     olmaktadır. Sözkonusu kişiler, bu konunun özünü yanlış anladık-
           Mları için, bu konunun vahdet-i vücut öğretisi ile aynı olduğunu
           iddia etmektedirler.
                Öncelikle şunu belirtelim ki, bu eserlerin yazarı ehl-i sünnet inancına
           sıkı sıkıya bağlıdır ve vahdet-i vücud öğretisini savunmamaktadır. Ayrıca
           unutmamak gerekir ki, vahdet-i vücut öğretisi Muhyiddin İbn Arabî gibi çok
           büyük İslam alimleri tarafından savunulmuştur.
                Vahdet-i vücud düşüncesini anlatan birçok önemli İslam aliminin, geç-
           mişte, bu kitaplarda yer alan bazı konuları tefekkür ederek anlattıkları doğ-
           rudur. Ancak bu eserlerde anlatılanlar vahdet-i vücud düşüncesi ile aynı
           değildir.
                Örneğin vahdet-i vücud düşüncesini savunanların bir kısmı yanlış fikir-
           lere kapılarak, Kuran'a ve ehl-i sünnet inancına aykırı bazı iddialarda bulun-
           muşlar; örneğin Allah'ın yarattığı varlıkları tamamen yok saymışlardır.
           Oysa, maddenin ardındaki sır konusu anlatılırken kesinlikle böyle bir iddia-
           da bulunulmamaktadır. Bu konu, Allah'ın tüm varlıkları yarattığını, ancak
           yarattığı varlıkların aslını Allah'ın gördüğünü, insanların ise bu varlıkların
           beyinlerinde oluşan görüntülerini görebildiklerini açıklamaktadır.
                Gördüğümüz tüm varlıklar, dağlar, ovalar, çiçekler, insanlar, denizler,
           kısacası gördüğümüz herşey, Allah'ın Kuran'da var olduğunu, yoktan var
           ettiğini belirttiği her varlık, yaratılmıştır ve vardır. Ancak, insanlar bu var-
           lıkların asıllarını duyu organları yoluyla göremez veya hissedemez veya
           duyamazlar. Gördükleri ve hissettikleri, bu varlıkların beyinlerindeki kop-
           yalarıdır. Bu ilmi bir gerçektir ve bugün başta tıp fakülteleri olmak üzere
           tüm okullarda öğretilen bilimsel bir konudur. Örneğin şu anda bu yazıyı
           okuyan bir insan, bu yazının aslını göremez, bu yazının aslına dokunamaz.
           Bu yazının aslından gelen ışık, insanın gözündeki bazı hücreler tarafından
           elektrik sinyaline dönüştürülür. Bu elektrik sinyali, beynin arkasındaki
           görme merkezine giderek, bu merkezi uyarır. Ve insanın beyninin arkasında
           bu yazının görüntüsü oluşur. Yani siz şu anda gözünüzle, gözünüzün önün-
           deki bir yazıyı okumuyorsunuz. Bu yazı sizin beyninizin arkasındaki görme
   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126