Page 709 - Risale-i Nur - Sözler
P. 709
LEMEÂT 711
olur bir temas, taşı iksir ediyor. Bir Nazar-ı Peygamber,
Birdenbire kalbeder; bir bedevi-i cahil, bir Ârif-i Münevver. Eğer mizan is-
tersen: İslâm'dan evvel Ömer, İslâm'dan sonra Ömer...
Birbiriyle kıyası: Bir çekirdek, bir şecer.. Def'aten verdi semer, o Nazar-ı
Ahmedî, o Himmet-i Peygamber...
Ceziret-ül Arab'da, fahmolmuş fıtratları kalbetti elmaslara... Birdenbire ser-
âser..
Barut gibi Ahlâkı parlattırdı, oldular birer Nur-u Münevver.
* * *
Yalan, Bir Lafz-ı Kâfirdir
Bir dane sıdk, yakar milyonla yalanı. Bir Dane-i Hakikat, yıkar kasr-ı hayali.
Sıdk büyük esastır, bir cevher-i ziyalı.
Yeri verir sükûta, eğer çıksa zararlı... Yalana yer hiç yoktur, çendan olsa fay-
dalı. Her sözün doğru olsun, her hükmün Hak olmalı.
Lâkin hakkın olamaz, her doğruyu söz etmek. Bunu iyi bilmeli.
ردَك ام عد افص ام ْذخ kendine düstur etmeli.
ُ
ْ َ
َ ْ َ َ
َ
َ
Güzel gör, hem güzel bak. Tâ güzel düşünmeli. Güzel bil, hem güzel düşün.
Tâ leziz hayatı bulmalı..
Hayat içinde Hayattır, hüsn-ü zanda emeli. Sû'-i zanla yeistir: Saadet muhar-
ribi, hem de hayatın katili.
* * *
Bir Meclis-i Misâlîde
Şeriatla medeniyet-i hazıra, deha-i fennî ile Hüda-yı Şer'î müvazeneleri
(Birinci Harbin) Mütareke başında, bir Cuma gecesinde bir Rü'ya-yı Sadıka-
da, misâlî Âleminde, bir Meclis-i Azîmde, benden sual ettiler:
"Mağlubiyet sonunda İslâm'ın Âleminde ne hal peyda olacak?" Asr-ı Hazır
Meb'usu Sıfatıyla söyledim; Onlar da dinlediler:
Eski zamandan beri İstiklal-i İslâm'ın bekası, hem Kelimetullah'ın i'lâsı için,
Farz-ı Kifaye-i Cihadı; o Lâzime-i Diyanet
Deruhde ile, kendini yekvücud-u vahdanî, İslâm'ın Âlemine fedaya vazife-
dar, Hilafete bayrakdar görmüş olan bu devlet,