Page 713 - Risale-i Nur - Sözler
P. 713

LEMEÂT                                                                                                                                   715


             onlar değildir ne nasraniyet malı, ne avrupa icadı,
           Ne şu asrın san'atı... Belki umum malıdır: Telahuk-u efkârdan, semavî şerâyi-
                                                          'den, hem hacat-ı fıtrîden, husûsan Şer'-i Ahmedî,
           İslâmî inkılabdan neş'et eden bir maldır. Kimse temellük etmez.
           Misâlîler meclisi, o meclisin Reisi tekrar sordu; hem dedi: "Musibet olur her
           dem hıyanet neticesi, mükâfatın sebebi. Ey şu Asrın Adamı! Kader bir sille vur-
                                                                                                      du, kazaya da çarptırdı
           Hangi ef'alinizle kazaya, hem Kadere şöyle fetva verdiniz ki, Kaza-i İlahî mu-
                                                                                    sibetle hükmetti, sizleri hırpaladı?
           Hata-yı ekseriyet olur sebeb daima musibet-i âmmeye." Dedim: Beşerin dalâlet-
                                                                                                 i fikrîsi, nemrudane inadı,
           firavunane gururu şişti şişti zeminde, yetişti Semâvata. Hem de dokundu hassas
                                                                                     Sırr-ı Hilkate. Semâvattan indirdi
           Tufan, taun misâli, şu harbin zelzelesi; gâvura yapıştırdı semavî bir silleyi. De-
                                                                    mek ki şu musibet, bütün beşer musibetiydi,
           Nev'en umuma şamil. Bir müşterek sebebi; maddiyyunluktan gelen dalâlet-i
                                                              fikrîydi, hürriyet-i hayvanî, hevanın istibdadı...
           Hissemizin sebebi; Erkân-ı İslâmîde ihmal ve terkimizdi. Zira Hâlık Teâlâ yir-
                                                                                           midört saatten bir saati istedi,
           Beş vakit Namaz için yalnız o saati, bizden yine bizim için emretti, hem istedi.
                                                                         Tenbellikle terkettik, gafletle ihmal oldu.
           Şöyle de ceza gördük: Beş senede, yirmidört saatte daima talim ve meşakkatle
                                                                tahrik ve koşturmakla bir nevi Namaz kıldırdı.
           Hem senede yalnız bir ay Oruç için nefsimizden istedi. Nefsimize acıdık, kef-
                                                                              fareten beş sene cebren Oruç tutturdu.
           Kendi verdiği malından, kırkından ya onundan birini Zekat istedi.
           Buhl ile hem zulmettik, haramı karıştırdık, ihtiyarla vermedikti.
           O da bizden aldırdı müterakim Zekatı, haramdan da kurtardı. Amel, cins-i ceza-
                                                                    dır. Ceza, cins-i ameldir. Sâlih Amel ikiydi:
           Biri müsbet ve ihtiyarî, biri menfî ızdırarî. Bütün âlâm, mesaib, A'mal-i Sâliha-
                                                                dır; lâkin menfîdir, ızdırarî. Hadîs teselli verdi.
           Bu millet-i günahkâr kanıyla Abdest aldı. Fiilî bir tövbe etti. Mükâfat-ı Âcili, şu
                                                                                milletin humsu dört milyonu çıkardı
           Derece-i Velayet, Mertebe-i Şehadet ile Gazilik verdi, günahı sildi. Bu Meclis-
                                                                                      i Âlî-i Misâlî, bu sözü tahsin etti.
           Ben de birden uyandım, belki yakaza ile yeni yattım. Bence yakaza rü'yadır,
           Rü'ya bir nevi yakazadır. Orada Asrın Vekili, burada Said-i Nursî...

                                             * * *
   708   709   710   711   712   713   714   715   716   717   718